Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2600 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1055 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten öldürmeHÜKÜM : TCK.nun 81, 266/1, 29, 62. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası (2 kez)Hükümlü ... hakkında maktuller ... ve ...'i kasten öldürme suçlarından kurulan hükümler yönünden ceza miktarı itibari ile re'sen yapılan incelemede;Hükümlü ... hakkında 765 sayılı TCK'nun 448, 281, 51/1, 59, 31, 33; 448, 281, 51/1, 59, 31, 33. maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca, yeniden duruşma açılarak yapılan yargılama sonucu bozma üzerine kurulan hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/02/2007 tarih ve 2006/10-11 esas, 2006/12 karar sayılı ilamında belirtildiği gibi uyarlama yargılaması sonunda verilen kararlar bakımından da gerekçe yazılması gerektiğinden, Anayasa'nın 141. CMK’nun 34 ve 230. maddelerine aykırı olarak suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması ve maktullerden sanığa yönelen tahrik oluşturan söz ve davranışların nelerden ibaret olduğunun gösterilmesi gerektiği gözetilmeden bozma ilamını da etkisiz kılacak şekilde hükümlerin gerekçesiz bırakılması,2- İnfaza esas alınacak uyarlama kararı, kesinleşen hükmü tüm sonuçları ile ortadan kaldıracağından, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hususlarında karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3- Hükümlünün uyarlama yargılamasında yapılan yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağının değerlendirilmemesi,4- 765 sayılı TCK’nun 68 ile 77. maddeleri uyarınca cezaların içtimaı ile bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,5- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin nazara alınması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş olup, re'sen temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.