DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 01/12/1996 tarihinden davalı tarafından iş akdinin haksız feshedildiği 13/08/2011 tarihine kadar durak denetim görevlisi olarak aralıksız çalıştığını, müvekkilinin çalışmalarının kuruma bildirilmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; müvekkili şirketin yaklaşık 450 adet özel halk otobüsünün vekilliğini yapmakta olduğunu, tüm halk otobüslerinin çalışma esasları ile güzergahlarını İETT nin belirlediğini, davacının müvekili şirkette çalışmadığını, davacı ile aralarında iş ilişkisinin bulunmadığını savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:Davacı, davalı şirkete bağlı olarak ücret karşılığı iş görme edimini ifa ettiği yönündeki iddiasını ispat için davalı şirket adına kayıtlı GSM numarasını bildirerek SIM kartları ile telefon faturalarının ödeme makbuzlarını dosyaya sunmuş, ayrıca tanık dinletmiştir.Mahkemece yargılama safhasında toplanan bilgi ve belgeler ile bilhassa davacı tarafça sunulan deliller ve taraf tanık beyanlarından, davacının özel halk otobüs duraklarında kahya (durak denetim görevlisi) olarak çalıştığı sabittir.Dava konusu olayda asıl uyuşmazlık ise, davalı şirketin özel halk otobüslerinin işletilmesinde yönetim ve denetim yetkisini haiz olup olmadığı ve buna bağlı olarak işveren olarak kabul edilip edilmeyeceği, başka bir deyişle taraflar arasında iş ilişkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve özellikle davacı tarafça sunulan yazılı deliller ile taraf tanık beyanları ve ticari sicil kayıtlarından davalı şirketin İş Kanunu kapsamında işverenlik sıfatına haiz olduğu ve iş sözleşmesinin belirleyici unsurları olan ücret, iş görme ve bağımlılık kriterlerinin taraflar arasında sübut bulduğu anlaşılmakla, mahkemece uyuşmazlığın esasına girilip yargılama yapılması gerekirken yukarıda yazılı şekilde taraflar arasında, iş ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 15/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.