Tebliğname No: 1 - 2011/237094MAHKEMESİ : Ankara 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 25/03/2011, 2006/325 (E) ve 2011/228 (K)SUÇ : Eşini öldürme.TÜRK MİLLETİ ADINAOluşa ve dosya içeriğine göre; maktule ve sanığın evli oldukları, evliliklerinin ilk yıllarında sanığın maktuleyi darp etmesi nedeniyle maktulenin bir süre babasının evine gittiği ve araya girenlerin barıştırması üzerine evine döndüğü, olay öncesinde köyün ortak suyunun sanığın ailesi tarafından izinsiz kapatılması ve hayvan besiciliğinde kullanılmasından ötürü sanığın ve maktulenin ailesi arasında oluşan husumet nedeniyle, adli merciilere yansıyan olayların gerçekleştiği anlaşılmakla, olay günü Polatlı ilçe merkezine taşınmak isteyen maktule ile sanık arasında tartışma çıktığı, sanığın maktuleyi, gözüne vurup yaraladığı, saat 19.00 sıralarında gerçekleşen bu olay üzerine maktulenin, komşuları olan tanıklar Fatma ve Abdullah'ın evine sığındığı ve onlara eve dönmek istemediğini, Polatlı'ya babasının evine gitmek istediğini söylediği, akrabaları ve komşuları olan Basri'ye haber verilmesi üzerine tarafların barıştırıldıkları ve aynı gün maktulenin evine döndüğü, sanığın aşamalardaki aksi kanıtlanamayan savunmasında, işinin saat 23.00 sıralarında bitmesi üzerine eve geldiğini, havanın soğuk olması nedeni ile sobanın bulunduğu odada maktule ve iki çocuğu ile birlikte uyuduklarını, yatmadan önce gündüz yaşanan olayla ilgili maktule ile aralarında konuşma geçmediğini, saat 02.00 ile 02.30 civarında küçük kızının ağlaması üzerine uyandığını, yatağa baktığında maktulenin yanında olmadığını anladığını, süt ısıtmak için mutfağa gitmiş olabileceğini düşünüp beklediğini, gelmeyince kapıyı açıp dışarı çıktığını, yanda ışıkları yanan yatak odasına girdiğinde, maktulenin ayakları yerde ve sırtı yatak üzerinde olacak şekilde hareketsiz yattığını, elbise dolabının orta bölmesinde muhafaza ettiği ruhsatsız av tüfeğinin, namlusu yukarı doğru hafif eğik vaziyette maktulenin bacaklarının arasında olduğunu görüp, maktulenin yüzüne dokunduğunda soğukluğu hissettiğini, o anki şok ile maktulenin üzerindeki kazağı kaldırdığında toplu saçma giriş yarasını gördüğünü ve öldüğünü anladığını, tüfeğe dokunmadığını, hemen komşulara haber verdiğini, patlama sesini yattığı odadan duymadığını beyan ettiği olayda,06/01/2004 tarihli ekspertiz raporunda, olayda kullanılan silah üzerinde parmak izine rastlanmadığı, 17/12/2003 tarihli ölü muayene tutanağında, maktulenin göbek deliğinin 9 cm yukarısında 2x3 cmlik alt kısmı düzgün ve yukarıya doğru genişleyen tarzda üst kısmında parça artıklarının olduğu toplu saçma giriş deliğinin bulunduğu, 24/01/2004 tarihli otopsi tutanağında ise, maktulenin, 2. ve 3. paravertebral bel omurunun sağında av tüfeği fişeğine ait plastik tapanın ve çok sayıda saçma tanesinin olduğu, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi'nin 22/05/2006 tarihli ve 1369 sayılı raporunda, atışın toplu giriş mesafesi dahilinde yakın atış mesafesinden yapıldığı, cesedin bulunuş şekli, yara yeri, atış mesafesi, olayda kullanılan tüfeğin özellikleri ve ölenin fiziki gelişimi dikkate alındığında, bu atışın maktule tarafından ayak parmakları kullanılarak yapılmasının reddedilemeyeceği, Adli Tıp Fizik İhtisas Kurulu'nun 30/07/2009 tarihli ve 1234 sayılı raporunda atışın, bitişiğe yakın atış mesafesinden yapıldığı tespitlerine yer verilmesi,Mahkeme tarafından yapılan keşif sonrası düzenlenen 07/11/2007 ve 31/11/2007 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında ise, ayakları yere değecek şekilde 50 cm yükseklikteki yatak üzerinde başı öne eğik vaziyette oturan maktulenin elindeki tüfeğin lastikten yapılmış kaymayan dipçik kısmını halıya veya muşambaya dayayıp kendisine doğru eğerek, 5-10 cm kadar mesafeden namlusunu her iki eli ile sabitleyip tutması halinde, ayak parmağını kullanıp tetik bölümüne baskı yaparak ateş etmesinin, atış sonucunda silahtaki geri tepme (namlu ağzı basıncı) ile oturduğu yatak üzerine sırt üstü düşmesinin ve tüfeğin bacaklarının arasında kalmasının mümkün olduğunun, maktulenin sağ ve sol eli üstündeki atış artıklarının bu şekilde açıklanabileceğinin, sol el avuç içerisindeki atış artıklarının sol eli ile namluyu kovan atma boşluğuna yakın bir yerden tutmasından; sanığın sağ el avuç içindeki atış artıklarının ise ateş edilen silaha, yara yerine veya atış artığı bulunan şeylere dokunmasından kaynaklanabileceğinin, maktule tarafından bu şekilde yapılan atış neticesinde, yukarıya doğru genişleyen mevcut toplu saçma giriş yerinin ve fişeğe ait plastik tapanın vücut içerisinde kalması ile saçma tanelerinin dağılımına uygun yara tarajesinin oluşmasının tıbben mümkün olduğunun belirtilmesi karşısında;Sanığın maktuleyi olay öncesinde darp etmesi, sanığın ve maktulenin aileleri arasında adli merciilere yansıyan husumet bulunması, olayda kullanılan silahın üzerinde parmak izine rastlanmaması ve sanığın savunmasında patlama sesini duymadığını beyan etmesi gibi olay ve olguların tek başına sanığın maktuleye karşı kasten öldürme suçunu işlediğini ispatlamayacağı gözetilmeksizin, mahkumiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi;Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiilerinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesindeki temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re'sen de temyize tabi olan hükmün, kararın onanması gerektiği görüşünde olduğundan üye M. Ü.'in karşı oyu ve oyçokluğuyla tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 04/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.