Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2555 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14601 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece 3771 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddine, 922 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölüm yönünden ise iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Davacılar asıl ve birleşen davalarında; mirasbırakanları ...'nin, 922 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki payı ile 37771 ada 1 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara satış göstermek suretiyle devrettiğini, daha önce mirasçılardan ... tarafından açılan davanın kabulle sonuçlandığını ileri sürerek, yasal miras payları oranında iptal ve tescil olmazsa tazminata karar verilmesi istemişlerdir.Davalı ... ve ..., davayı kabul etmişler, davalı ... kayıt maliki olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş, davalı ..., temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... ise temlikin bedelsiz yapıldığını beyan etmiştir.Mahkemece, 3771 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın daha önce mirasçı ... tarafından tapu iptal ve tescil isteği ile açılan dava ile taşınmazın muris adına tesciline karar verildiği, bu taşınmaz yönünde davacıların dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle reddine, 922 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölüm yönünden ise iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'nin 22.07.2005 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davalı çocukları ..., ..., ... ile kendisinden sonra ölen ...'dan olma torunları davacı ... ve ... ile ...'nın eşi ...'nin kaldıkları, mirasbırakanın 3771 ada 1 parsel sayılı taşınmazını 08.08.2000 tarihinde davalı ...'e, 922 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki 6/72 payını ise 05.12.2000 tarihinde davalı ...'e, onun da davalı ...'ye, onun da davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, mirasçılardan ... tarafından anılan temliklerin muvazaalı olduğu iddiası ile açılan Konya AHM 2005/1187 E., 2006/87K., sayılı davada 3771 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile muris adına tesciline, 922 ada 83 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise miras payı oranında ... adına tesciline karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmeden kesinleştiği, kararın tapu siciline yansıtılması sonucunda kat irtifakı kurulan 922 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölümdeki 1/4' payın hükmen davalı ... adına tescil edildiği, geriye kalan 3/4 payın ise davalı ... uhdesinde kaldığı, ancak davalı ...'ın taşınmazdaki 3/4 payını 29.09.2009 tarihinde satış suretiyle davalı ...'a devrettiği, eldeki davanın ise 22.12.2009 tarihinde açıldığı, anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, anılan temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ancak; bilindiği üzere, tapu iptal ve tescil istekli davalar kural olarak iptali istenen kayıt malikine karşı açılır.Somut olaya gelince; davalı ... dava tarihi itibariyle kayıt maliki olmadığı gibi muris ...'den davacılarının mirasbırakanı ...'ya intikal eden yasal miras payı 1/4 olduğu halde hüküm altınan alınan paylar toplamı 16/48 yani 1/3 olduğu görülmektedir.Hâl böyle olunca, hakimin doğru sicil oluşturması ilkesi gereğince davacıların ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/366 E – 2009/579 K sayılı veraset ilamında belirtilen miras payları üzerinden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi kayıt maliki olmayan davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğun nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasını da isabetsizdir.Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.