İtirazname :2012/285905Mahkemesi : ADANA 7. Ağır CezaGünü : 18.05.2012Sayısı : 136-63Fuhuş suçundan sanık A.. C..’ın TCK’nun 227/2, 52, 53 ve 63. maddeleri uyarınca üç yıl hapis ve 20.000 Lira adli para, sanıklar H.. K.., T.. U.. ve M.. U..’nun ise aynı kanunun 227/2-6, 52, 53 ve 63. maddeleri uyarınca dört yıl altı ay hapis ve 30.000 Lira adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18.05.2012 gün ve 136-63 sayılı hükmün sanıklar A.. C.., T.. U.. ve M.. U.. müdafileri ile sanıklar H.. K.. ve T.. U.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 24.03.2014 gün ve 4542-3312 sayı ile;"…Sanık A.. C..'ın suç örgütü yöneticisi sanık L.. A..'a mağdure A..... telefon numarasını vermekten ibaret eyleminin TCK'nun 227. maddesinde düzenlenen suçu oluşturmayacağı, sanık H.. K..’nın mağdure A....sanıklar T.. U.. ve M.. U..’nun ise mağdure S.. B..’i fuhşa teşvik veya aracılık ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden yüklenen suçlardan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 16.07.2014 gün ve 285905 sayı ile;“İtirazımız, sanıklar A.. C..'ın mağdure A..... yönelik ispatlanan eyleminin fuhuş suçunu oluşturacağı, sanık H.. K..'nın mağdure Ayşe'ye yönelik olarak, sanıklar T.. U.. ve M.. U..'nun ise mağdure S.. B..'e yönelik olarak fuhuş suçlarını işledikleri yolunda dosya kapsamına göre yeterli delil bulunduğu noktasında toplanmaktadır.Şöyle ki;1-Sanıklar A.. C.. ve H.. K..'nın mağdure A.....yönelik eylemleri yönünden;Sanık Ahmet'in tapelere ilişkin telefonun aidiyeti konusunda bir itirazının bulunmaması, sanığın iddia ettiği şekilde kayıtlarda belirtilen Y....lakabının sanığın yeğenine işaret etmediğinin kollukta verilen ifade tarihi itibariyle sanığın yeğeninin 5 aydır cezaevinde bulunması nedeniyle mümkün bulunmaması ve mağdurenin temyiz aşamasında verdiği dilekçe içeriği itibariyle 18.08.2009 tarihli görüşmenin bizzat sanıkça yapıldığının tespit olunması nedeniyle sanığa ait olduğu açıkça anlaşılan dosyada mevcut tapeler, sanık Levent'in soruşturmadaki beyanlarında, sanık A.. C..'ın mağdureyi fuhuş yaptırmak için kendisine tedarik ettiğini açıkça beyan etmesi, 19.08.2009 tarihli fiziki takip tutanakları, 25-26.08.2009 tarihli kollukça tanzim olunan günlük rapor ve tüm dosya kapsamına göre; olayın sanık Ahmet'in mağdurenin telefon numarasını sanık Levent'e vermekten ibaret bulunmadığı, sanık Levent'in fuhuş yaptırmak için sanık A.. C..'dan kadın talep etmesi üzerine, sanık Ahmet'in A... Akşehir'e fuhuş yapması için sanık Levent'in yanına gönderdiği, sanık Levent'in talimatıyla sanık H.. K..'nın mağdurenin bineceği saat ve otobüsü ayarlayarak Akşehir'e getirdiği, sanık Hasan'ın otogarda karşıladığı, mağdureyi Y.... Otel'e yerleştirdiği ve aynı gün öğlen saatlerinde mağdurun sanık Levent tarafından otelin arka kapısından alınarak götürüldüğü ve takip eden günlerde fuhuş için erkeklere tedarik edildiği tüm dosya kapsamıyla sabit olduğu, yerel mahkemece de oluşa uygun şekilde sanıklar hakkında mahkumiyet hükümleri kurulması yoluna gidildiği,İzah olunan bu nedenlerle mağdure A....yönelik eylemleri nedeniyle sanık Hasan hakkında TCK'nun 227/2, 227/6, 53 maddeleri gereğince sanık A.. C.. hakkında ise TCK'nun 227/2, 53 maddeleri gereğince kurulan usul ve kanuna uygun mahkumiyet hükümlerinin onanması gerektiği sonucuna varılmış,Bu itibarla, Yüksek 9. Ceza Dairesi'nin 24.03.2014 tarihli ilamıyla, sanık Hasan yönünden mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı, sanık Ahmet yönünden ise diğer sanık Levent'e mağdurenin telefon numarasını vermekten ibaret eyleminin atılı suçu oluşturmayacağı, sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükümlerin bozulmasının dosya kapsamına uygun düşmediği,2- Sanıklar T.. U.. ve M.. U..'nun mağdure S.. B..'e yönelik eylemlerine ilişkin olarak dosyada mevcut deliller irdelendiğinde ise;Mağdurenin duruşmada alınan ve soruşturma beyanındaki farklılığı da inandırıcı ve hayatın olağan akışına uygun şekilde izah eden, samimi ve oluşa uygun beyanları, mağdurenin duruşmadaki beyanıyla doğrulanan ve bir kısmının içeriğinde mağdure Sevgi'nin isminin açıkça zikredildiği ve fuhuş için tedarik edildiğine işaret eden tape içerikleri, fiziki takip tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre karı koca olan sanıklar T.... ve M.. U..'nun, hakkında kurulan mahkûmiyet hükmü onanan sanık Erol ile birlikte mağdure S.. B..'i fuhuş maksadıyla barındırıp, bu hususta talepçi olan şahıslara tedarik ettiklerinin tüm dosya kapsamıyla sabit olduğu, Yerel mahkemece de oluşa uygun şekilde sanıklar hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulması yoluna gidildiği,İzah olunan bu nedenlerle mağdure S.. B..'e yönelik eylemleri nedeniyle sanıklar M.. U.. ve T.. U.. hakkında TCK'nun 227/2, 227/6, 52, 53. maddeleri gereğince kurulan usul ve kanuna uygun mahkûmiyet hükümlerinin, sanıkların örgüt üyesi olduklarına ve bu itibarla eylemi örgüt faaliyeti çerçevesinde işledikleri sabit olmadığından TCK'nun 227/6. maddesinin tatbikine ilişkin kısımlar hükümlerden çıkartılarak hükümlerin düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Bu itibarla, Yüksek 9. Ceza Dairesi'nin. 24.03.2014 tarihli ilamıyla sanıklar M.. U.. ve T.. U.. hakkında mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı, sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükümlerin bozulmasının dosya kapsamına uygun düşmediği” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurulmuştur.5271 sayılı CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 28.11.2014 gün ve 6282-12023 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.CEZA GENEL KURULU KARARIİtirazın kapsamına göre inceleme, sanıklar A.. C.. ve H.. K..’nın mağdure A.....yönelik, sanıklar T.. U.. ve M.. U..’nun ise mağdure S.. B..’e yönelik fuhuş suçuyla sınırlı olarak yapılmıştır.Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar A.. C.. ve H.. K..’nın mağdure A.... sanıklar T.. U.. ve M.. U..’nun ise mağdure S.. B..’e yönelik fuhuş suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.İncelenen dosya kapsamından;Mağdure A.....yönelik sanıklar A.. C.. ve H.. K..’nın, ardından da mağdure S.. B..’e yönelik sanıklar T.. U.. ve M.. U..’nun eylemlerine ilişkin delillerin ortaya konmasında yarar bulunmaktadır.A- Mağdure A..... yönelik sanıklar A.. C.. ve H.. K..’nın eylemlerine ilişkin deliller;Sanık A.. C.. hakkında “Y.......” kod adını kullandığı, örgütsel oluşumla organik bir bağının bulunmadığı ancak örgüt yöneticisi L... ile irtibatlı olup, fuhuş yaptırmak amacıyla Adana ilinden tedarik ettiği mağdure A....’i tehditle Akşehir’e göndermek suretiyle,Sanık H.. K.. hakkında ise, örgüt üyesi olduğu, örgütün amacı doğrultusunda fuhuş suçunun işlenmesinde örgüt yöneticisi L.. A..’a yardımcı olduğu, bu bağlamda Levent’in talimatları doğrultusunda müşteri temin edip mağdure A.....Fuhuş suçunu işledikleri iddialarıyla kamu davalarının açıldığı,Sanık A.. C..’ın Adana’da ikamet ettiği, emekli olduğu ancak suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçu ile bir kısım mağdurelere yönelik insan ticareti ve fuhuş suçlarından hakkındaki hükümler onanarak kesinleşen hükümlü L.. A..'ın sanık A.. C..’ın genelevi işlettiğine dair anlatımlarda bulunduğu,Sanık H.. K.. ile L.. A..’ın Akşehir’de ikamet ettikleri ve arkadaş oldukları, sanık H.. K..’nın oto kaportacısı olup ilçe merkezindeki sanayide dükkânının bulunduğu,1985 doğumlu mağdure A...’in suç tarihi öncesinde Adana’da ikamet ettiği, eşinin cezaevinde olduğu, geçimini fuhuş yaparak sağladığı ancak eşinin akrabaları ve arkadaşları nedeniyle rahat bir şekilde çalışamadığı, bu nedenle sanık A.. C..’dan bu konuda yardımcı olmasını istediği,08.08.2009 tarihinde suç örgütü yöneticisi L.. A.. ile F.. D.. arasında gerçekleşen telefon görüşmesi sırasında, görüşmeye sanık A.. C..’ın da dâhil olmasıyla sanık A.. C.. ve L.. A..’ın tanıştıkları, aynı telefon görüşmesinde L.. A..’ın “çalışacak kimse yok mu, bizim yanımızda kimse yok şirket batık” şeklindeki sözleri sonrasında gelişen konuşmalar neticesinde sanık A.. C..’ın yanındaki bir bayanı L.. A..’a göndermeyi kabul ettiği,17.08.2009 ve 18.08.2009 tarihlerinde L.. A.. ile sanık A.. C.. arasında gerçekleşen telefon görüşmelerinde, mağdure A...fuhuş amacıyla Adana’dan Akşehir’e gönderilmesi konusunda konuşmaların geçtiği, örneğin 17.08.2009 saat 14.53’de gerçekleşen görüşmede, sanık A.. C..’ın Levent’in eşinin vefat etmesi nedeniyle başsağlığı diledikten sonra “bir bacı göndereceğim, şöyle biraz kendine gel" dediği, Levent’in “abi şimdi gelse çok iyi olur”, sanık Ahmet’in "tamam, hemen yarın gönderiyim o zaman” şeklinde,Aynı gün saat 18.59’da gerçekleşen görüşmede, Ahmet’in Levent’e “ben kıza gerekeni konuştum, ‘eğer beni oraya mahcup edersen ölünü dirini sinkaf ederim senin’ dedim kıza, ‘yo kesinlikle ben şey etmem’ dedi", Levent’in "yok abi çalıştı mı sorun olmaz", Ahmet’in "çalışır çalışır köpek gibi çalışır bu ibne karı”, Levent’in "tamam çalışırsa sorun olmaz”, Ahmet’in "bir de güzel çok güzel bir kız” şeklinde,18.08.2009 günü saat 15.48’de gerçekleşen görüşmede, sanık Ahmet’in Levent’e “hemen yolla biletini, alıp yola çıkacak”, “Azerbeycanlı da çalışıyor musun” Levent’in "olur abi o da olur, fark etmiyor”, Ahmet’in “onu bir hafta evvel yolcu ettim, üç beş güne kadar gelir onu da sana göndereyim” şeklinde,Aynı gün saat 15.52’de gerçekleşen görüşmede, sanık Ahmet’in Levent’e “gardaş ben şimdi kıza numaranı veriyorum, seni arayacak”, Levent’in "tamam babacım”, Ahmet’in "ona göre hareket edin tamam mı”, Levent’in "tamam babacım” şeklinde konuşmaların geçtiği,18.08.2009 günü saat 15.57’de L.. A.. ile mağdure A.... arasında gerçekleşen görüşmede, Ayşe’nin Levent’e "alo, İsmail beyle mi görüşüyorum”, Levent’in "evet abim”, Ayşe’nin “Adana’dan arıyorum Y.... şeyiyle”, Levent’in "ha tamam Ahmet abiyle görüştüm, evet abim, buyur abim”, Ayşe’nin “şimdi ben oraya geleceğim” şeklinde konuşmaların geçtiği,Fuhuş örgütü yöneticisi L.. A..’ın, mağdure Ayşe’nin Akşehir’e geleceğinin kesinleşmesi ve kendisinin de geçici olarak Antalya’da bulunması nedeniyle sanık H.. K..’yı telefonla arayarak mağdure adına otobüs firmasından bilet temin etmesi ve mağdurenin otobüsten alınarak otele yerleştirilmesi konusunda taleplerde bulunduğu, iletişim tespit tutanakları ve fiziki takip tutanaklarına göre, sanık H.. K..’nın mağdurenin gelişinin sağlanması amacıyla 18.08.2009 günü saat 18.00 sıralarında otobüs bileti satın aldığı, 19.08.2009 günü saat 05.16 sıralarında otobüsle Akşehir’e gelen mağdureyi alarak aracıyla Yaşar Otel’e yerleştirdiği,Mağdure A....9.08.2009–19.09.2009 tarihleri arasında Akşehir’de kaldığı, bu bir aylık sürede örgüt yöneticisi Levent’in temin ettiği müşterilerle para karşılığı birçok kez ilişkiye girdiği, mağdurenin müşterilere götürülmesi, fuhuş için yer temini gibi işlerin L.. A.. ve Ergün Hayta tarafından gerçekleştirildiği,Ancak 26.08.2009 günü saat 18.32 sıralarında L.. A.. ile sanık H.. K.. arasında gerçekleştirilen bir görüşmede, Hasan’ın Levent’e “Ayşe gelmeyecek değil mi bugün”, Levent’in “gece binecek”, Hasan’ın “gece kaçta binecek”, Levent’in “bilmiyorum ki vallahi işte, arayacak”, Hasan’ın “ha gece binerse bugüne faydası olmaz, Yunak’tan bir iki arkadaş geldiydi de”, Levent’in “yarın ara”, Hasan’ın “yarın gelir misiniz dedim de yo dedi de”, Levent’in “abi gelmeyince ne yapalım şimdi”, Hasan’ın “ya tamam, ben dün akşam telefon açtım da, dün akşam gelecek diye aradım bunları da, onlar da bu gün gelmişler” şeklinde konuşmanın geçtiği,Anlaşılmaktadır.Mağdure A....eşinin cezaevine girmesinden sonra fuhuş yaparak geçimini sağladığını, sanık Ahmet'i eşinin arkadaşı olması nedeniyle tanıdığını, fuhuş işi yaptığından sanık Ahmet’in haberdar olduğunu, Adana ortamından rahatsız olduğunu daha önce sanık Ahmet’e söylediğini, sanık Ahmet'in Akşehir’deki L.. A..’ın numarasını verdiğini, çalışma şartlarını kabul ederek Akşehir’e gidip otele yerleştiğini, Levent’in müşterileri bulduğunu, Ergün Hayta isimli kişinin de müşterilere gidecekleri zaman şoförlük yaptığını, 45 gün kadar bu şekilde çalıştığını, ancak hak ettiği parayı alamadığı için Adana’ya döndüğünü, sanık Ahmet'in bu olayda herhangi bir çıkar veya menfaatinin bulunmadığını beyan etmiş,Mağdure Ayşe Şahin’i fuhuş yaptırmak suçundan hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşen L.. A.. aşamalarda özetle; Çiğdem takma isimli mağdure A....sanık Ahmet vasıtasıyla tanıdığını, yanına fuhuş amaçlı olarak sanık Ahmet tarafından gönderildiğini, Garanti Bankasının karşısındaki evi tuttuğunu, burada on gün kadar kalıp iş yaptığını, sanık Ahmet'in genelevi işletmeciliği yaptığını, sanık Hasan'ı ise çocukluğundan beri tanıdığını, sanık Hasan'ın fuhuş ortamı ile uzaktan yakından alakasının olmadığını, sadece il dışındayken ricası üzerine sanık Ahmet'in gönderdiği mağdureyi otobüsten alıp eve bıraktığını, başkaca herhangi bir taşımacılık yapmadığını ifade etmiş,Sanık A.. C.. soruşturma aşamasında; SSK emeklisi olduğunu, Adana’da pazarlarda ikinci el araç alım satımı ile uğraştığını, lakabının Y..... olmadığını, iletişim tespit tutanaklarında belirtilen telefonu 05.09.2009 tarihinden itibaren kullanmaya başladığını, bu hattı kendisine H....simli arkadaşının hediye ettiğini, mağdureyi ve L.. A..’ı tanımadığını, F.. D.. ile yaptığı bir görüşmede Levent'in eşinin vefat etmesi nedeniyle taziye için Akşehir'e uğradığını söylediğini, “Levent'i tanımıyorum ama benim yerime de başsağlığı dile” dediğini, L.. A.. ile başkaca bir irtibatının olmadığını,Duruşmada ise; daha önceden mağdure ile tanışıklığının olduğunu, fuhuş amaçlı L... yanına göndermediğini, menfaat temin etmediğini, telefonunun işyerinde olduğu zamanlarda başkaları tarafından da kullanılmış olabileceğini savunmuş,Sanık H.. K.. aşamalarda özetle, sanayide oto kaportacı olarak çalıştığını, L.. A..’ın aracını birkaç defa tamir ettiğini, Levent'in hatırlamadığı bir tarihte telefon ederek "Antalya'dayım, bir misafirim gelecek, garajdan alır mısın” şeklinde istekte bulunduğunu, isteğini kabul ettiğini, otogara gidip Levent’in misafiri olan bayanı alarak Y..... Otel’e götürdüğünü, bayanın kim olduğunu, Akşehir'e niçin geldiğini veya Levent'in fuhuş işiyle uğraşıp uğraşmadığını bilmediğini, kimseyi fuhuş için bir yere götürüp getirmediğini, fuhşa aracılık etmediğini savunmuştur.B- Mağdure S.. B..’e yönelik sanıklar T.. U.. ve M.. U..’nun eylemlerine ilişkin deliller;Sanık Telli ve Mehmet’in birlikte hareket ederek S.. B..’i Yunak, Çeltik gibi ilçelere fuhuş amacıyla götürüp getirdikleri, müşterilerle telefon irtibatının sanık Telli tarafından sağlandığı, sanık Mehmet’in aracıyla taşımacılık yaptığı belirtilerek fuhuş suçundan haklarında kamu davalarının açıldığı,Sanıklar Telli ve Mehmet’in karı koca oldukları, mağdure S.. B..’i fuhşa teşvik suçundan haklarındaki mahkûmiyet hükümleri onanmak suretiyle kesinleşen E.. Ö.. ve N.. Ö..’in sanık Telli’nin kardeşi, R.. Ö..’in ise E.. Ö..’in eşi olduğu, sanıklar Mehmet, Telli, Erol, Navruz ve Refiye’nin geçimlerini sadece fuhuştan temin ettikleri,1985 doğumlu mağdure S.. B..’in suç tarihinden üç yıl kadar önce E.. Ö..’in yanına yerleştiği, E.. Ö.. ile dost hayatı yaşadığı gibi Erol, Refiye ve Navruz’un temin ettiği müşterilerle para karşılığında ilişkiye girdiği,Mağdure Sevgi ile incelemeye konu sanıklar Telli ve Mehmet arasındaki irtibatı gösteren ve bir kısmı fiziki takiplerle desteklenen iletişim tespit tutanaklarına göre;26.07.2009 günü saat 16.46 sıralarında sanık Telli ile kardeşi Erol arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; Erol’un Telli’ye "bu gece iki buçuk gibi senin gazını alsam bir yere varıp gelir misin”, Telli’nin "nereye”, Erol’un “Çeltik’e", Telli’nin "ne yapacağız orada”, Erol’un "Sevgi’yi gecelik işe göndereceğim de, buradan giderken minibüsle göndereyim, gelirken nasıl alacak”, Telli’nin “kaçta gidecek kaçta gelecek”, Erol’un "sekizde gidecek, adam demiş şey yapsın, kaçta giderse gitsin demiş, en geç ikide iki buçukta alırsın oradan”, Telli’nin “valla bizim o saatte işimiz olur mu olmaz mı bilmiyorum ki" şeklinde,29.07.2009 gecesi saat 00.52 sıralarında sanık Telli ile yine kardeşi Erol arasında yapılan görüşmede özetle; Erol’un Telli’ye “senin işin var mı şimdi”, Telli’nin “yok”, Erol’un “hemen çıksınlar diyor", Telli’nin “tamam hadi”, Erol’un "Yunak’a varınca beni ara" şeklinde, Aynı gece 02.06 sıralarındaki telefon konuşmasında özetle, Telli’nin "Çeltik’in girişinden aldım, tamam", Erol’un "ver onu bakayım bana”, Telli’nin Erol’a "dur” diyerek yanındaki mağdure S.. B..’e telefonu verdiği, Erol’un Sevgi’ye "bindiniz değil mi”, Sevgi’nin “bindik" şeklinde,11.08.2009 gecesi saat 01.42 sıralarındaki telefon görüşmesinde özetle; Erol’un “orda Çeltikte Tukaş diye bir otel varmış, oradaymış, yalnız oraya gider gitmez bir şey yapacaksın, Sevgi arabaya biner binmez ağzını koklayacaksın”, Telli’nin ”tamam”, Erol’un “gözünü seveyim bak ben burada titriyorum, onun saçını başını yolacağım”, Telli’nin “tamam, Çeltik’te ne oteli dedin”, Erol’un “sen Çeltik’e yaklaştın mı ara, ben Sevgi’ye aratırım seni” şeklinde,Aynı gece saat 02.39 sıralarında sanık Telli ile mağdure Sevgi arasında yapılan görüşmede özetle; Sevgi’nin “ne yaptınız”, Telli’nin “Yunak’a girdik”, Sevgi’nin “iyi enişteye söyle, Çeltik’in içine girdi mi beni ararsın ana caddeye çıkarız biz otelden”, Telli’nin “tamam” şeklinde,Yine aynı gece saat 04.06 sanık Mehmet ile Erol arasında yapılan görüşmede özetle; Mehmet’in “nerde indireyim bunları”, Erol’un “en yakın yerde indir” şeklinde,23.08.2009 gecesi saat 23.49 sıralarında mağdure Sevgi, Erol ve Refiye arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; Erol’un “iyi hadi çıkınca arayın”, Sevgi’nin “tamam”, Erol’un “Mehmet abiyi arasın hadi”, Refiye’nin “iyi, Mehmet abiyi arada bizim işimiz bitti de”, Erol’un “tamam ararım şimdi” şeklinde,05.09.2009 gecesi saat 00.43 sıralarında Erol ile Navruz arasında yapılan görüşmede özetle; …Navruz’un Erol’a "biz çıktık, Mehmet getiriyor bizi” şeklinde,29.09.2009 günü saat 19.26 sıralarında Erol, Telli ve Sevgi arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde özetle; Telli’nin Erol'a “bu galericileri duydun mu, yetmişer milyon saatliğine, götüreceğiz dediler ben de dedim ki kendime ait yok ben başka yerden alıyorum dedim duydun mu”, Erol’un “sen veriyorsan ver, bana hiçbir şey sorma”, Telli’nin “yok yok beni dinle, işte güvenemiyorum, dedimkine, ben kendim götürürüm, kendim getiririm, şimdi ikisini de emanet getireceğim dedim” Erol’un “tamam”, Telli’nin “duydun mu şimdi on milyon bundan on milyon bundan”, Erol’un “tamam ya tamam, bana hiçbir şey sorma”, Telli’nin “yani saat dolmadı falan ben kabul etmiyorum çünkü ben adamlara dedimkine emanet alıyorum, saat dolmaz, o da ‘abla bayana bağlı’ dedi, tamam iki görüş yapar bırakır” Erol’un “ver onu bana” dediği, sanık Telli’nin telefonu Sevgi’ye vermesinden sonra Erol’un Sevgi’ye “ne dediğini duydun değil mi” Sevgi’nin Erol’a “duydum”, Erol’un Sevgi’ye “bana laf getirme tamam mı haydi.., erken bitir işi tamam mı” şeklinde,06.10.2009 gece saat 20.37 sıralarında sanık Telli ile Erol arasında yapılan görüşmede özetle; Telli’nin “bak bi nerde bekliyor onlar nasıl edeceğiz, saatlik değil mi” Erol’un “saatlik saatlik” Telli’nin “tamam parasını da konuştunuz” Erol’un “konuş da altmışar milyon”.. şeklinde,Aynı gece saat 20.50 sanık Telli ile Refiye arasında yapılan görüşmede: Telli'nin Refiye’ye "Sevgi’yi aşağıdan evden alacağız değil mi” Refiye’nin Telli’ye “..o karpuzcunun oraya çıkarıyım mı hemen”, Telli’nin Refiye’ye "dur beş dakika, sonra sağa sola bak çıkar hadi” şeklinde,Yine aynı gece saat 21.28 sıralarında sanık Telli ile Erol arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; Erol’un; “indirdin mi sen onu”, Telli’nin; “ha yo yo ben çağrı yapacağım”, Erol’un “o aramış, ver bi niye aramış”, Telli’nin “niye aradın Erol’u” S.. B..’in ”Alo, ne kadar veriyim ben”, Erol’un “ver ver”, Telli’nin “Erol, bak altmış bi aldık, altmış bi aldık, kendi paramız bizde onun parası onda kaç para ne parası verecek bu bana şey” Erol’un “gaz parası” Telli’nin “yok ya..” şeklinde, görüşmelerin mevcut olduğu,Anlaşılmaktadır.Mağdure S.. B.. soruşturma safhasında; İskenderun’da ailesiyle birlikte yaşarken Cengiz isimli soyadını hatırlamadığı bir şahısla ilişkiye girdiğini, Cengiz’in İstanbul’a götürme bahanesiyle kendisini Akşehir’e getirip zorla fuhuş yaptırmaya başladığını, daha sonra E.. Ö.. ile tanıştığını, Erol’un evine taşındığını, üç yıldır Erol ve ailesiyle yaşadığını, Erol ile yaşamaya başladıktan sonra fuhuş yapmadığını, sanık Telli’yi Erol’un ablası, sanık Mehmet’i ise Erol’un eniştesi olması sebebiyle tanıdığını,Mahkemede ise, iddianamede yazılanların doğru olduğunu, Akşehir'de Cengiz isimli kişinin zorlamasıyla fuhuş yaptığını, T.. U.., M.. U.., E.. Ö.., R.. Ö.. ve N.. Ö..’in de, ayrı bir fuhuş çetesinin elemanları olduğunu, müşteri olarak gelen E.. Ö..’in bu hayattan kurtaracağını söylemesi üzerine Erol’un yanına kaçtığını ancak daha sonrasında Erol’un ve ailesinin fuhuş yaptırdıklarını, sanıklar Telli ve Mehmet’in de kendisini sattığını, şikâyetçi olduğunu, soruşturma sırasında sanıklardan korktuğu için farklı ifade verdiğini beyan etmiş,Sanıklar Telli ve Mehmet; kollukta ve Cumhuriyet savcılığında susma haklarını kullanmışlar, sorguda ve duruşmada ise, isnat edilen suçları işlemediklerini, görüşme kayıtlarını kabul etmediklerini savunmuşlardır.Uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için fuhuş suçu üzerinde durulmalıdır.5237 sayılı TCK'nun "Fuhuş" başlıklı 227. maddesi; "(1) Çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran, bu maksatla tedarik eden veya barındıran ya da çocuğun fuhşuna aracılık eden kişi, dört yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırılır.(2) Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır.(3) (Mülga fıkra: 06/12/2006-5560 sayılı Kanunun 45.md)(4) Cebir veya tehdit kullanarak, hile ile ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi fuhşa sevk eden veya fuhuş yapmasını sağlayan kişi hakkında yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.(5) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlât edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.(6) Bu suçların, suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.(7) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.(8) Fuhşa sürüklenen kişi, tedaviye veya psikolojik terapiye tâbi tutulabilir." şeklinde düzenlenmiştir.Fuhuş suçu, 5237 sayılı TCK'nun topluma karşı suçlar başlıklı üçüncü kısmın, genel ahlaka karşı suçlar başlıklı yedinci bölümünde düzenlenmiş olup, bu suçla korunan hukuki yarar genel olarak, toplumun ar ve hayâ duyguları ile birlikte genel ahlakın korunmasıdır. Suçun mağduru esas itibariyle kendisine fuhuş yaptırılan kişi olmakla birlikte, kanun koyucu fuhuş yaptırılan kişinin yaşına göre ikili bir ayırım yapmaktadır. Buna göre, maddenin birinci fıkrası yönüyle 18 yaşından küçükler mağdur olarak kabul edilirken, ikinci fıkra yönüyle yetişkinler mağdur olarak kabul edilmiştir.Mağdur olan kişinin cinsiyetinin bir önemi bulunmadığından, dolayısıyla erkekler dahi kadınlar gibi suçun mağduru olabilecektir.Maddede fuhşun tanımı yapılmamış olup, Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde; "içinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığı cinsel ilişkide bulunma" şeklinde tanımlanmıştır (Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük, Ankara, 2005, s.719).Maddenin uyuşmazlığa konu olan ikinci fıkrasında, bir kimseyi fuhşa teşvik etmek, bunun yolunu kolaylaştırmak ya da fuhuş için aracılık etmek veya yer temin etmek, ayrı bir suç olarak düzenlenmiş, fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanmasının fuhşa teşvik sayılacağı kabul edilmiştir. Fuhşa teşvik etmek, kişinin fuhuş yapması için onda bir irade oluşturmaya çalışılmasıdır. Fuhşun yolunu kolaylaştırmak, fuhşu arayan bakımından bunun için veya fuhuş yapacak kimsenin fuhşa atılması bakımından onun için her türlü imkânın sağlanmasıdır. Fuhuş için aracılık etmek, mağdur ile cinsel arzularını tatmin etmek isteyen kişinin bir araya gelmesini sağlamaktır. Yer temin etmek ise, mağdur ile cinsel arzularını tatmin etmek isteyen kişinin bir araya gelecekleri yerin temin edilmesidir. Fıkrada düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, fıkrada sayılan hareketlerden herhangi birisinin yapılması suçun işlenmesi için yeterlidir.Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık, sanıklar A.. C.. ve H.. K.. yönünden ayrı ayrı, sanıklar M.. U.. ve T.. U.. yönünden ise birlikte değerlendirildiğinde;1-Sanık A.. C..'ın mağdure A...yönelik fuhuş suçunun sabit olup olmadığı;Sanık A.. C..'ın, eşinin cezaevine düşmesi nedeniyle geçimini fuhuştan sağlayan ve akrabaları, tanıdıkları nedeniyle Adana’da rahat bir şekilde bu faaliyetini sürdüremeyen mağdure A.....in fuhuş eylemini daha kolay gerçekleştirebileceği Akşehir’e gönde- rilmesini sağlaması, bu bağlamda mağdure ile Levent arasındaki irtibatı kurması, Akşehir’e fuhuş için gitmesi konusunda mağdureyi teşvik etmesi, mağdurenin çalışma şartları konusunda Levent ile görüşmeler yapması, zor koşullar altında çalışacağına dair güvence vermesi, otobüs biletinin temin edilmesinden, Akşehir’de otele yerleştirilmesine kadar alakadar olması karşısında sanık Ahmet'in eyleminin, mağdurenin telefon numarasının L.. A..’a vermesinden ibaret olmadığı, mağdureyi fuhşa teşvik ettiği ve fuhşun yolunu kolaylaştırdığı anlaşıldığından sanık Ahmet'in mağdure Ayşe'ye yönelik fuhuş suçunun sabit olduğunun kabulü gerekmektedir.Bu itibarla, itirazın kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.Çoğunluk görüşüne katılmayan on Genel Kurul Üyesi; "Sanık A.. C..'ın mağdure A....yönelik fuhuş suçunun sübut bulmadığı, bu nedenle itirazın reddine karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşıoy kullanmışlardır.2-Sanık H.. K..'nın mağdure Ayşe Şahin'e yönelik fuhuş suçunun sabit olup olmadığı;Sanık H.. K..'nın, şehir dışında bulunan L.. A..'ın isteği doğrultusunda, mağdure A..... adına otobüs bileti satın aldığı, 19.08.2009 günü saat 05.16 sıralarında otobüsle Akşehir’e gelen mağdureyi aracıyla alarak Y.... Otel’e yerleştirdiği sabit ise de, bu işlemler sırasında Levent ile arasında geçen telefon görüşmelerine göre sanık Hasan'ın mağdurenin fuhuş amacıyla geldiğine dair bilgisinin olduğuna veya suç kapsamında hareket ettiğine, işi üstlendiğine ilişkin bir konuşmanın mevcut olmaması, 26.08.2009 tarihinde sanık Hasan ile Levent arasında geçen ve ayrıntısı deliller kısmında verilen telefon görüşmesinde, sanık Hasan'ın Yunak’tan fuhuş için gelen iki arkadaşı için o sırada Adana'da bulunan mağdurenin Akşehir'e dönüp dönmediğini sormuş ise de, bu eylemin teşebbüs aşamasına ulaşmayan hazırlık hareketi niteliğinde olması, mağdurenin Akşehir'de bulunmaması sebebiyle bu hazırlık hareketinin elverişsiz yani eyleme dönüşme şansının olmaması, mağdurenin sanık Hasan'ın fuhuş suçuna iştirak ettiğine ilişkin beyanının bulunmaması karşısında, sanık Hasan'ın mağdure A.....doğrudan müşterilere götürüp getirdiğine, yer temin ettiğine ilişkin delilin mevcut olmadığı, sanığın rica üzerine otobüs bileti alması, otobüsten inen mağdureyi karşılayıp otele bırakması eylemlerinin fuhuş suçu kapsamında değerlendirilmeyeceği anlaşıldığından fuhuş suçunun sübuta ermediğinin kabulü gerekmektedir.Bu itibarla; yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ilişkin Özel Daire kararı isabetli olduğundan, itirazın reddine karar verilmelidir.Çoğunluk görüşüne katılmayan on sekiz Genel Kurul Üyesi; "Sanık H.. K..'nın mağdure A...e yönelik fuhuş suçunun sabit olduğu, bu nedenle itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşıoy kullanmışlardır.3-Sanık T.. U.. ve M.. U..'nun mağdure S.. B..'e yönelik fuhuş suçlarının sabit olup olmadığına gelince;Bir kısmı fiziki takiplerle desteklenen iletişim tespit tutanaklarına ve mağdure S.. B..'in kovuşturma safhasındaki beyanına göre, sanıklar Mehmet ve Telli'nin mağdure S.. B..’i telefonla bağlantı kurdukları erkeklere para karşılığı tedarik ederek fuhuş için aracılık yaptıkları, E.. Ö.., R.. Ö.. ve N.. Ö.. tarafından irtibat sağlanarak bulunan müşterilere ise mağdureyi araçla getirip götürmek suretiyle fuhşun yolunu kolaylaştırdıkları, menfaat temin ederek geçimlerini fuhuştan sağladıkları anlaşıldığından mağdure Sevgi'ye yönelik fuhuş suçlarının sabit olduğunun kabulü gerekmektedir.Öte yandan, sanıklar Telli ve Mehmet'in bir suç örgütünün üyesi veya yardım edeni olup, bu örgüt faaliyeti çerçevesinde fuhuş suçunu işlediklerine ilişkin yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden TCK'nun 227. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tayin olunan cezalarının aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini kanuna aykırı olup bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkündür.Bu itibarla, itirazın kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün, sanıkların TCK'nun 227. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tayin olunan cezalarının 6. fıkra uyarınca arttırılmasına ilişkin bölümlerin hükümden çıkartılması ve netice cezalarının üç yıl hapis ve 20.000 Lira adli para cezasına indirilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.Çoğunluk görüşüne katılmayan sanık Telli yönünden yedi, sanık Mehmet yönünden ise on Genel Kurul Üyesi; "Sanıkların mağdure S.. B..'e yönelik fuhuş suçunun sübut bulmadığı, bu nedenle itirazın reddine karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşıoy kullanmışlardır.Sonuç olarak; sanık H.. K.. yönünden yapılan itirazın reddine, diğer sanıklar için yapılan itirazın ise kabulü ile, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün, sanık A.. C.. yönünden doğrudan, sanıklar T.. U.. ve M.. U.. yönünden ise TCK'nun 227. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tayin olunan cezalarının 6. fıkra uyarınca arttırılmasına ilişkin bölümlerin hükümden çıkartılması ve netice cezalarının üç yıl hapis ve 20.000 Lira adli para cezasına indirilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının, sanık H.. K.. yönünden REDDİNE, diğer sanıklar yönünden KABULÜNE,2-Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 24.03.2014 gün ve 4542-3312 sayılı sanık A.. C..'ın mağdure Ayşe Şahin'e, sanıklar M.. U.. ve T.. U..'nun ise mağdure S.. B..'e yönelik fuhuş suçlarına ilişkin bozma kararlarının KALDIRILMASINA ,3- Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2012 gün ve 136-63 sayılı;a- Sanık A.. C.. hakkında mağdure Ayşe Şahin'e yönelik fuhuş suçundan kurulan hükmün ONANMASINA,b- Sanıklar T.. U.. ve M.. U.. hakkında mağdure S.. B..'e yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümlerin ise;Sanıklar Telli ve Mehmet'in bir suç örgütünün üyesi veya yardım edeni olup, bu örgüt faaliyeti çerçevesinde fuhuş suçunu işlediklerine ilişkin yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden TCK'nun 227. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tayin olunan cezalarının aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini isabetsizliğinden BOZULMASINA,Ancak, 1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 322. maddesi uyarınca bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıkların TCK'nun 227. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tayin olunan cezalarının 6. fıkra uyarınca arttırılmasına ilişkin bölümlerin hükümden çıkartılması, netice cezalarının üç yıl hapis ve 20.000 Lira adli para cezasına indirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,4- Sanık H.. K.. hakkındaki itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle mağdure Ayşe Şahin'e yönelik fuhuş suçundan infaza başlanılmış olması halinde cezasının infazının durdurulmasına ve TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini için YAZI YAZILMASINA,5- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, sanık A.. C..'ın mağdure Ayşe Şahin'e, sanıklar M.. U.. ve T.. U..'nun ise mağdure S.. B..e yönelik fuhuş suçunun sabit olup olmadığına ilişkin uyuşmazlıklar bakımından 23.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla, sanık H.. K..'nın mağdure Ayşe Şahin'e yönelik fuhuş suçunun sabit olup olmadığına dair uyuşmazlık yönünden ise 23.06.2015 tarihinde yapılan birinci müzakerede yeterli çoğunluk sağlanamadığından, 30.06.2015 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oybirliğiyle karar verildi.