Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2545 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6488 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/04/2014NUMARASI : 2013/617-2014/493Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, borçlu olmadığının tesbitine ilişkindir.mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde Ali davalılara ait iş yerini 01.08.2011 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, müvekkilinin de sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, kiracının kira bedellerini ödemediğinden bahisle kiracı ve müvekkil kefil hakkında Ankara 5. İcra mahkemesinin 2013/2538 E sayılı dosyada takip yaptığını ve takip kesinleşerek müvekkilinin maaşına haciz konduğunu, kira sözleşmelerinde kefilin sorumluluğunun kural olarak sözleşme süresince sorumlu olduğunu, uzayan dönemlerde kefilin sorumlu tutulamayacağını, sözleşme süresinin bir yıl olduğunu belirterek Ankara 5. İcra Mahkemesinin 2013/2538 E sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalılar vekili ise, müvekkillerinin taşınmazını 01.08.2011 tarihli sözleşme ile Ali kiraladığını, M.. S..’inde sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil olarak imzaladığını, kira bedellerinin ödenmemesi üzerine her iki borçlu hakkında takip yapıldığını, takibe itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, bu defa davacı bu davayı açarak borçtan kurtulmaya çalıştığını sözleşmenin özel şartlarının 10 maddesinde “kefilin 5 yıl boyunca kira bedelinden sorumlu olacağı hüküm altına alındığını ve kefilin sorumlu olacağı süre belirtildiğini bu nedenle davanın reddini savunmuştur.Hükme esas alınan 01.08.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinde kiraya veren K.. Ö.. ve Nacı kiracı ise Ali M.. S.. ise sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil olarak imzalamıştır.Sözleşmenin özel şartlarının 10 maddesinde”Kefil kiracı dairede oturduğu müddetçe kira bedelinden,elektrik,su havagazı ve yönetim giderlerinden tıpkı kiracı gibi kefil sorumlu olacaktır.beş yıl.” Hükmüne yer verilmiştir.Kiraya veren hem kiracı hemde kefil hakkında 12.02.2013 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı Ankara 5. İcra Müdürlüğü'nün 2013/2536 E sayılı takip dosyası ile ödenmeyen 2012 yılı Aralık ve 2013 Şubat aylar kirasını aylık 840 TL den faiziyle birlikte toplam 2.546 TL'nin tahsilini istemiş, ödeme emri borçlu kefile 22.01.2013, borçlu kiracıya 14.2.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlular itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. TBK 583(BK 484) maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde düzenlenmesi ve kefilin sorumlu olacağı miktarın açıkca gösterilmesi gerekir.12.4.1944 tarihve 14/13 sayılı içtihadı birleştirme kararın da”sözleşmede kefilin ödeyeceği muayyen bir miktarın gösterilmiş olup olmadığının ve sözleşme içeriğinden böyle muayyen bir miktarın anlaşılmasına olanak bulunup bulunmadığının hakim tarafından resen gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. TBK 583(BK 484) maddesi ve anılan içtihadı birleştirme kararı birlikte değerlendirilmesi gerekir.Sözleşme süresi bir yıl olarak belirtilmiş isede sözleşmenin özel şartları 10 maddede kefilin 5 yıl süre ile tıpkı kiracı gibi sorumlu olduğu belirtilmiş ve taraflarca imza altına alınmıştır. Bu durumda sözleşmede aylık kira ve kefilin sorumlu olduğu süre belirtilmiş olduğundan kefil bu süre içerisinde ödenmeyen kira bedellerinden sorumludur. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.