Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2528 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 21222 - Esas Yıl 2009





Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizin tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp, düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen kıdem tazminatı asıl alacağının aktin feshi tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Buna göre“hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının (tarafların bildirdikleri) bankalardan sorulmak suretiyle Kıdem Tazminatına uygulanacak faiz oranı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre”karar verilmesi gerekir.Bu durumda mahkemece duruşma açılarak taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içinde konulduktan sonra bilirkişiye hesaplattırma yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve evrak üzerinde, Yapı Kredi Bankası faiz oranlarına göre hesaplama yaptığını bildiren bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.Kabule göre de; HUMK’un 74. maddesi hükmüne göre hakim, tarafları iddia ve savunmaları ve talepleri ile bağlı olup talepten fazlaya hükme-demez, Borçlu icra mahkemesine başvurusunda işlenmiş faizin 14.437,91.-TL. olması gerekirken 15,426,83.-TL. talep edildiği belirtilerek aşan kısmının iptalini talep ettiği halde mahkemece anılan madde hükmüne aykırı olarak ve talep aşılmak suretiyle 4.883,99.-TL. işlemiş faiz alacağı yönünden takibin iptalini karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Alacaklı vekilin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’in 366. ve HUMK’un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.