Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 25011 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 24239 - Esas Yıl 2012
Davacı vekili, davacı işçi adına açtığı işçilik alacaklarının tahsili istemli kısmi davanın yargılaması sırasında davalı hakkında bir çok dava açıldığını, davalının ilama bağlanacak alacakların tahsilini imkansız hale getirmek için taşınmaz ve araçları elden çıkardığı, bu nedenle araçları ve taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, 24.02.2012 tarihli karar ile davalı adına kayıtlı olması halinde 06 ... 43 ve 06 DC ... plakalı araçlar üzerine dava sonuçlanıncaya kadar 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.Karara davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine ise davanın kısmi dava olarak açıldığı, talep miktarı ile sınırlı olamayacağı, davacının talebine göre bir araç üzerinde tedbir kalmasının yeterli olacağı gerekçesi ile itirazın kısmen kabulü ile 06 ... 43 plakalı araç üzerindeki tedbirin kalmasına, diğer araç üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.Verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından kanun yoluna getirilmiş olup Dairemizin 6100 sayılı HMK'nın 394/5 ve geçici 3/1 maddesi uyarınca inceleme görevi ve yetkisi bulunduğu anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:6100 sayılı HMK'nın 389. maddesine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” İhtiyati tedbirde asıl olanın, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkması olduğu, maddenin gerekçesinde açıkça belirtilmiştir. Gerekçe de uyuşmazlık konusu hakkında açıklayıcı bir tespite yer verilmemiştir. Özellikle konusu para alacağı olan ve belirli alacak davasına konu olamayacak uyuşmazlık konusunda, para alacağının teminat altına alınması için borçlunun taşınır veya taşınmaz mallarına ihtiyati tedbir konulup konulmayacağı tartışmalıdır. Zira yasada açıkça uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir.Belirsiz alacak veya kısmi davada alacak belirlenene kadar ki yargılama sürecinde veya başında ihtiyati haciz yolu ile alacağın teminat altına alınması olanağı bulunmamaktadır. Maddenin lafzi yorumunda para alacağının teminat altına alınması için uyuşmazlık konusu olmadığı için borçlunun taşınır veya taşınmaz mallarına ihtiyati tedbir konulamayacağı belirtilebilir. Ancak asıl olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Gerekçe bu iki hususu yeterli kabul etmektedir. Kaldıki ihtiyati tedbir, ihtiyati hacze göre daha hafif sonuçları olan bir koruma tedbiridir. İhtiyati tedbirde borçlu yönünden sadece kayden tedbir konulmakta ve borçlu tedbire konu mal üzerinde sınırlı da olsa tasarrufuna devam edebilmektedir. O halde kısmi dava veya belirsiz alacak davasında, hakkın bulunması ve sebebin ortaya çıkması halinde borçlunun taşınır veya taşınmaz malları üzerinde ihtiyati tedbir konulmasında ve karar verilmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır.Dosya içeriğine göre davacı işçilik alacaklarının tahsili amacı ile kısmi dava açmış ve davalının alacaklarının tahsilini imkansız hale getirmek için taşınmaz ve araçlarını elden çıkardığını belirterek, taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece bu talep gerekçesiz kabul edilerek davalı adına iki aracın kayıtlarına ihtiyati tedbir uygulanmış, itiraz üzerine ise bir araç üzerindeki tedbirin yeterli olduğu gerekçesi ile itirazın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Somut uyuşmazlıkta davacının iş ilişkisi nedeni ile işçilik alacaklarını talep ettiği, bu anlamda bir hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece bu hak nedeni ile ihtiyati tedbir kararı uygulanması doğrudur. Ancak hakkın bulunması yeterli değildir. Ayrıca ihtiyati tedbir için yasadaki sebeplerin de ortaya konulması veya çıkarılması gerekir. Bu nedenle Mahkemece davacının iddia ettiği gibi davalının alacakların tahsilini imkansız hale getirmek için taşınmaz ve araçlarını elden çıkarıp çıkarmadığı, hakkında birden fazla dava olup olmadığı yönündeki sebepler ortaya çıkarılmalı ve var ise ihtiyati tedbir kararı verilmelidir. İhtiyati tedbir sebepleri ortaya konulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇKanun yoluna getirilen kararın yukarda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.