Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 16 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki "Alacak-Tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.11.2005 gün ve 2005/235 E- 408 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 22.06.2006 gün ve 2005/14835-1514 sayılı ilamı ile;(...1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki betlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava takas yolu ile davacıya verilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalıya iade edilmiş olmasından doğan zararın ödetilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacıya ait sit alanı içerisinde kalan taşınmazlar, "Kesin inşaat yasağı getirilen korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu sit alanındaki taşınmaz malların hazineye ait taşınmaz mallarla değiştirilmesi hakkındaki yönetmelik" hükümleri uyarınca hazineye ait eldeki davanın konusunu oluşturan taşınmaz ile takas edilmiştir.Ancak idare mahkemesinde açılan dava sonucu takas işlemi yönetmelik hükümlerine uygun bulunmayarak iptal edilmiş ve buna dayanılarak davacı adına olan tapu da iptal edilerek taşınmaz yeniden davalı adına kaydedilmiştir. Böylece taşınmaz davacının elinden çıkmış olup bu yüzden uğradığı zararı istemektedir. Dairemiz kurulunun önceki bozma kararında açıklandığı üzere davacının zararının kapsamı belirlenirken dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın, değere etki eden tüm nitelikleri dikkate alınmalıdır. Dava konusu taşınmaz davacıya devir tarihindeki imar durumu itibariyle imara açık alan olarak görülmekle birlikte, takas işlemini iptal eden idare mahkemesi karar gerekçesinde yazılı olduğu üzere, davacıya devir tarihinden önceki imar plan değişikliği ile park-piknik mesire alanı olarak ayrılmıştır. Bu itibarla taşınmazın değeri belirlenirken imar parseli olarak değer biçilmesi mümkün değildir. 0 halde dava konusu taşınmaz için, hükme esas alınmış olan son bilirkişi raporundaki kadastro parsel değeri olan 40.724.500.000.000.-TL (40.724.500.-YTL) esas alınması gerekirken daha yüksek olan ortalama değer üzerinden fazla tazminata hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.3-Yukarıda işaret edildiği gibi, dava konusu taşınmaz zaman içinde sık sık değişen imar planları içerisinde kısa bir süre imara açık alan durumuna getirilmiş olmakla birlikte, kıyı kenar çizgisine bitişik, daha önceleri mera, piknik-mesire alanı olarak kayıtlı ve 03.04.2002 tarihinde de 1.derece doğal sit alanı ilan edilmiş durumdadır. Görüldüğü üzere dava konusu taşınmaza davacıya devir ve geri alma öncesi ve sonrasında inşaat yapılması mümkün değildir. Nitekim idare mahkemesinin davacıyla yapılan takas işlemini iptal gerekçesi de bu yerin kamuya tahsisli bir alan olmasıdır. Konut yapma amacıyla hareket eden davacı kooperatifin tüm bunları gözetip değerlendirmesi gerekirdi. Buna rağmen davacının inşaat yapımına uygunluğu başından beri sorunlu bir taşınmazı, bina yapma amacıyla satın almış olması davacı yönünden de kusurlu bir davranıştır. Davacının önceden sahip olduğu taşınmazlarda da benzer sorunlarla karşılaşmış olması, çok daha dikkatli davranmasını gerektirdiği halde, bu yönde üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz biçimde yerine getirdiği söylenemez.0 halde olayların gelişiminde davacıdan kaynaklanan kusurlar da gözetilerek, bir önceki bentte gösterilen değerden BK'nun 43-44. maddeleri uyarınca indirim yapılmalıdır. Yerel mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde fazla tazminata hükmedilmiş olması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN:Davalı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, ihale ve takas yolu ile davacıya verilen taşınmazın davalı Hazine tarafından açılan dava sonunda tapusunun iptali ile davalı adına tescil edilmesinden dolayı uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.Davacı Kooperatif İzmir Yeni Foça'da bulunan 11 parça arazilerinin SİT alanlarında kalmasından dolayı Takas Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılmak İzmir, Çiğli, Küçükçiğli de bulunan 1736 parsel sayılı taşınmazla takas edildiğini, davalı Hazine lehine tahakkuk eden bedel farkının ödendiğini, işleme bakanlıkça olur verildiğini, kooperatif üzerine kayıtlı taşınmazların Hazineye, Hazine üzerindeki 1736 parselin mülkiyetinin kooperatife tapudan devredilmesine karşın, daha sonra Hazinece açılan dava ile 1736 numaralı parselin kooperatif üzerindeki tapu kaydının iptali edilerek yeniden Maliye Hazinesi üzerine kaydedilmek suretiyle kendilerini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, uğradığı zararın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 80.000.000.000.000 TL. olarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmaz kat karşılığı olarak müteahhide verilmesi durumunda getireceği geliri esas alan rapora itibar edilerek, taleple bağlı olarak 80.000.000.000.000 TL.'ye hükmedilmiştir.Özel Dairece, davalı Maliye Hazinesinin temyizi üzerine bozma kararının birinci bendinde "Aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine" şeklinde karar verilmiş,İkinci bentte "Emsal alınan taşınmazla dava konusu taşınmazın imar durumu belirlenerek emsal taşınmazdan İmar Kanununa göre düşülmesi gereken düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediği saptanmak, bu doğrultuda alınacak ek rapor ile zarar kapsamının belirlenmesi gerektiği ifade edilmiş"Üçüncü bentte harç ve yargılama gideri yönünden" karar bozulmuştur.Davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Özel Dairece; "sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, taşınmazın değerinin dava tarihine göre saptanmasının hatalı olduğu açıklanarak, taşınmazın kooperatifin elinden çıktığı Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleştiği, 04.04.2001 tarihi itibarıyla saptanması gerektiği" belirtilerek bozmaya bu husus da eklenmiştir.Yerel mahkemece gerek temyiz üzerine Özel Dairece verilen bozma kararına, gerekse karar düzeltme istemi üzerine yapılan ilaveye uyularak, tapu sicil müdürlüğüne ve imar müdürlüğüne müzekkere yazılmış, gelen cevaplara göre hem emsal alınan, hem de dava konusu taşınmazın düzenleme ortaklık payı düşülmeyen kadastral parsel olduğu saptanmıştır.Mahkemece ek bilirkişi raporu alınmış ve sonuçta taşınmazın imar parseli olsa idi ulaşacağı raiç değerle emsal karşılaştırma metoduna göre bulunan raiç değerinin ortalamasını esas alan hesaplama yöntemi benimsenerek 57.014.325.714.500 TL. üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararın davalı Hazine vekilince temyizi üzerine Özel Dairece; bozmanın birinci bendinde yine sair temyiz itirazları reddedildikten sonra ikinci bentte; "taşınmaz imar parseli olmadığından imar parseli olarak değer biçilmesinin doğru olmadığı ve emsal karşılaştırma metoduna göre bulunan taşınmazın kadastro parseli olarak değeri olan 40.724.500.000.000 TL.'nin esas alınması gerektiği belirtildikten sonra, bozmanın son bendinde daha önceki bozma kararlarında yer almayan yeni bir husus daha ilave edilerek; "yapılan işlemlerde davacı kooperatiften kaynaklanan kusurların gözetilerek BK.'nun 43-44.maddeleri uyarınca yukarıdaki miktardan indirim yapılması gerektiği" ifade edilerek hüküm bozulmuştur.Mahkemece eski hükümde direnilmiştir.Uyuşmazlığın çözümü, "usuli kazanılmış hak" kavramının açıklanmasını ve açıklanan olgular karşısında somut olay ve taraflar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin irdelenmesini gerekli kılmaktadır.Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Hemen belirtelim ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usuli kazanılmış hak" olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK).Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan "Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir" hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.Yargıtay içtihatları ile kabul edilen "usuli kazanılmış hak" olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır:Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi'nce iptaline karar verilirse,usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (HGK.nun 21.01.2004 gün, 2004/10-44 E, 19 K.).Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001).Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı ilamı, YHGK.'nun 31.05.2006 gün ve 2006/10-307-337 sayılı ilamı, YHGK.'nun 10.05.2006 gün ve 2006/4-230-288 sayılı ilamı) Somut olayda Özel Dairenin hükmüne uyulan ilk bozma ve karar düzeltme hükmünde davalı Maliye Hazinesi vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilmek suretiyle, bozma kapsamı dışında kalan hususlar kesinleşmiş ve davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Doğmuş bulunan bu usuli kazanılmış hakka yerel mahkeme uymak zorunda olduğu gibi Yargıtay da uymak zorundadır.Daha sonra usuli kazanılmış hak kuralını ihlal eder şekilde bozmaya yeni hususlar eklenmesi doğru değildir. Dairenin dosya kapsamında mevcut olan bir belgeyi daha önceki inceleme sırasında değerlendirmeyi unutmuş olması, usuli kazanılmış hakkın istisnaları arasında yer almadığından sonradan inceleyerek bozmaya ilave etmesine olanak vermez.Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, bozma ilamının 2.bendinin ikinci fıkrasında işaret edilen ve "hükmedilecek tazminat miktarından BK.nun 43. ve 44.maddeleri uyarınca indirim yapılması gereğine" değinen bozma gerekçesine uyulmamış olması doğrudur.Ne var ki; Mahkemece Özel Daire bozma ilamının 2.bendinin birinci fıkrasında yer alan bozma gerekçesine uyulması ve davacının zararı belirlenirken, dava konusu taşınmaza imar parseli olarak değer biçilmesi olanağının bulunmadığı gözetilerek; taşınmaza kadastral parsel niteliği ile 40.724.500.000.000 TL. değer biçen bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, bu yönde direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenle H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.01.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar TESPİT DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEME Taraflar arasındaki "oda kaydının silinmesine dair işlemin iptali, üyelik kaydının devam ettiğinin ve davacının taksi durağında hak sahibi olduğunun tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma 1.Asliye Hukuk Mahkemesince mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.09.2012 gün ve E:2 ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna - istinaf süresi MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİA) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, davalılara ait iki ayrı gayrimenkule ihtiyati tedbir konulmasına yönelik talebin reddine dair mahkemece verilen ara kararın hukuka ayrı olduğunu ileri sürerek, bahsi geçen ara kararın bozulmasını talep etmiştir.-B) Davalı Cevabının Öze Banka havalesi - açıklama bulunmaması - İİK 169/a T.C. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A Y A R G I T A Y İ L A M IESAS NO : 2015/13830KARAR NO : 2015/25321 İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/02/20 Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?