Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2496 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 729 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı idare, maliki olduğu 27774 ada 5 ve 6 sayılı, 27775 ada 1, 2, 3 ve 4 sayılı, 27776 ada 1, 2, ve 3 sayılı parsellerin 20.2.2013 tarihine kadar davalı kooperatifin işgalinde olup geçmiş dönemlere ilişkin açılan ecrimisil davalarının devam ettiğini ileri sürerek 2012 yılından 20.2.2013 tarihine kadar olan dönem için toplam 130.175,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazların bir bölümünün dava dışı ... Belediyesi tarafından davalı .... ...'ne 16.10.1987 tarihli ve 248 sayılı karar ile tahsis edildiği, ancak kayıt malikinin ... Vakfı olması sebebiyle Belediyeye ödedikleri tahsis bedellerinin tahsili isteği ile ... Büyükşehir ile Kepez Belediye Başkanlıkları aleyhine davalı .... ... tarafından 05.07.2002 tarihinde alacak davasının açıldığı ve kabulle sonuçlandığı ve bu arada ... İdaresi tarafından taşınmazların davacının idaresindeki ... Vakfı'na ait tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiası ile açılan davanın kadastro mahkemesince kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, aleyhine ecrimsile hükmedilen davalı Kooperatifin müdahalesinin haklı ve geçerli bir nedene dayandığı söylenemez. Bir başka ifadeyle, davacının ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmesi kural olarak doğrudur. Temyiz eden davalı kooperatifin bu hususlara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Taraflar arasında aynı taşınmazlar bakımından ecrimisil isteği ile açılmış 2000-2004 dönemi için ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/39 Esas sayılı, 2005-2010 dönemi için ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/438 Esas sayılı ve 2011 yılı için ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/395 Esas sayılı derdest dava dosyalarının bulunduğu, eldeki davanın ise bir önceki dönem sonundan itibaren 2012 yılından 20.2.2013 tarihleri arası ecrimisil istendiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; yerleşmiş yargısal ilkeler doğrultusunda, önceki dönemin kesinleşen ecrimisil miktarına Üretici Fiyat Endeksinin tamamı yansıtılmak suretiyle belirlenecek miktardan az olmamak koşuluyla bulunacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği açıktır.Hâl böyle olunca; çekişme konusu taşınmazların kullanımında her hangi bir değişiklik olmadığı gözetildiğinde, ecrimisil talebine ilişkin olarak açılan derdest davaların kesinleşmesi beklenerek, önceki dönem için belirlenen ecrimisil miktarına sonraki yıllar için ÜFE oranında artırım yapılmak suretiyle belirlenecek miktardan az olmamak koşuluyla bulunacak ecrimisile hükmetmek gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.