Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2489 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25373 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...r tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile hacizlerin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine hükmedildiği görülmektedir.7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur.Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlu şirketin takip talebinde bildirilen “...l Mah. ... Sk. No. 4 ...” adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının 19.08.2014 tarihinde adresten taşınmış olduğundan bahisle tebliğ edilemeden iade edildiği görülmektedir.20.11.2014 tarihli İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısının incelenmesinde borçlu şirketin adresinin “... Mah. ...ı Cad. No: 107/1 ...l” olarak değiştirildiği belirlenmiştir.Bu durumda borçlu şirketin, "tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle" ticaret sicilinde kayıtlı adresi “... Mah. ... Cad. No: 107/1....l” olduğuna göre, ticaret siciline kayıtlı adresine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, doğrudan ticaret sicilinde kayıtlı olan adrese Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işlemi aynı maddenin 4. fıkrası hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür.Öte yandan, usule aykırı tebliğin hükmü, Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, sözü edilen maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.O halde mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.