Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24849 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19895 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.- K A R A R -Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, taraflar arasındaki sulh protokolü uyarınca hüküm kurulmuş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yapılan incelemede; taraflar arasında; ilk kararla hüküm altına alınan ve icra takibine konu edilen, asılacak, avukatlık ücreti ve tüm yargılama giderleri dahil 46.000,00-TL üzerinden 18.10.2012 tarihinde sulh anlaşması düzenlendiği, protokolün B.5. maddesinde '' Belediyenin yükümlü olduğu bedel her şey dahil sulh bedeli olan 46.000,00-TL 'dir.'' açık hükmünü taşıdığı, mahkemenin sulh anlaşmasının tesbitine karar verildikten sonra 2.094,80-TL ilam harcının sulh protokolünün B.5. maddesine dayanarak davacıdan tahsiline dair hüküm kurduğu anlaşılmıştır.Mahkemece kurulan ilk hükümde, tespit edilen bedel üzerinden alınması gereken ilam harcından davacı tarafından karşılanan harçların mahsubu ile bakiye harcın idareden tahsiline karar verildiği, davalı idare tarafından Hazineye irat kaydedilmek üzere işbu harcın yatırdığı, davacı tarafından asıl alacak, vekalet ücreti ve yatırdığı, peşin ve ıslah harcınıda kapsayan yargılama giderlerini icra takibine koyduğu, tarafların bu kalemler üzerinde anlaşarak sulh protokolü imzaladıkları, ilam harcının işbu anlaşma kapsamında değerlendirilmediği, gibi dayanak B.5.maddesinin davacı ve vekili arasındaki hukuki ilişkiyi düzenlediği ve idarenin 46.000,00-TL 'den sorumlu olacağının belirtildiği dikkate alındığında bu madde kapsamında da değerlendirilemeyeceği, ilam harcının davacıya ödenen bir bedel olmayıp, davadan haksız çıkan tarafın Hazineye ödediği bir bedel olduğu, bu nedenle ilam harcının davalı idareden tahsili ile davacı tarafından karşılanan peşin ve ıslah harcının protokol kapsamında kalması nedeniyle iadesi hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının harca ilişkin 2. ve 3.bentlerinin çıkartılmasına, yerine (Alınması gereken 2.094,50-TL ilam harcından davacı tarafça yatırılan 148,50-TL peşin harç ve 359,40-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.586,90-TL 'nin davalı idareden tahsili ile Hazineye irat kaydına, davacı tarafından karşılanan peşin harç ve ıslah harcı sulh protokolü ile taraflar arasında belirlenen 46.000,00-TL bedel kapsamında kaldığından davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.