T.C.D A N I Ş T A YONBEŞİNCİ DAİREEsas No : 2014/2232Karar No : 2016/2474Temyiz Eden (Davacı) : Vekili : ANecatibey Cad. No:18/16 Sıhhiye/ANKARAKarşı Taraf (Davalılar) : 1- 2- Vekilleri : Huk. Müş. Av. Söğütözü Mah. 2176 Sk. No:5 Çankaya/ANKARAİstemin Özeti : Davacı tarafından, annesinin 17/12/2003 tarihinde Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kalp krizi sonucu vefat etmesine Vioxx isimli ilacın sebep olduğu, bu ilacın nca kullandırılmasına izin verilmesi nedeniyle ölüm olayının gerçekleştiği ve davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek manevi zararının tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, Ankara 15. İdare Mahkemesi'nce; Danıştay Onuncu Dairesi'nin bozma kararına uyularak, Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulu'nun 15/11/2006 tarih ve 2642 sayılı raporunda özetle; "...Güner Sünker hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler değerlendirildiğinde zamanında otopsi yapılarak iç organ değişimleri araştırılmamış olmakla birlikte dosyada mevcut tıbbi belgelere göre kişinin ölümünün myokard infarktüsü ve gelişen komplikasyonlardan kaynaklandığı, sildenafil etken maddesi ihtiva eden Vioxx marka ilacın kardiyovasküler morbidite ve mortaliteyi arttırdığı tıbben bilinmekle birlikte dosyada kişinin adı geçen ilacı en son ne zaman, ne miktarda aldığına dair tıbbi belge bulunmadığı, ayrıca zamanında otopsi yapılarak kişinin kanında ve organ parçalarında ilaç etken maddesi bulunup bulunmadığı araştırılmamış olduğundan, Vioxx marka ilacın kullanılması ile ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda mevcut verilerle kanaat bildirilemeyeceği oybirliği ile mütalaa olunur." görüşüne yer verildiği, davacının annesinin ölümü ile Vioxx adlı ilacın kullanılması arasında illiyet bağının tartışmaya yer vermeyecek biçimde ortaya konulamadığı, bünyesinde risk taşıyan hizmetlerden olan sağlık hizmetinden yararlanan konumunda olan davacının annesinin ölümü nedeniyle oluşan manevi zarar ile nedensellik bağı kurulabilen bir idari eylem ortaya konulamadığından manevi zararın tazmini için gerekli koşulların oluşmadığı açık olduğundan, davacının uğradığını ileri sürdüğü zararının idare hukuku ilkeleri çerçevesinde idarece tazminine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.Savunmaların Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINAKarar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararın Bozulması" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, Ankara 15. İdare Mahkemesi'nin 14/11/2013 tarih ve E:2012/205, K:2013/1420 sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun'un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.