Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında verilen 13.03.2012 tarihli hüküm, Dairemizin 2012/12610 esas ve 2013/1167 karar sayılı 21.01.2013 tarihli ilamı ile, davacı erkeğin dava dilekçesi ile birlikte talep ettiği eşya, kira, davetiye, nişan ve düğün giderlerinden ibaret maddi tazminat istekleri ile ilgili olarak nispi harcın tamamlanması için süre verilmesi (Harçlar Kanunun md.30-32) ve harç eksikliği tamamlandıktan sonra Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davaya bakılması hususu da düşünülerek bir karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası davacının söz konusu maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Davacının talebine konu maddi tazminat isteği Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmamaktadır. Genel hükümlere dayalı olarak istenen maddi tazminat yönünden Aile mahkemesi görevli değildir (4787 sayılı Kanunun 4. maddesi). Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. Davacının maddi tazminat isteği yönünden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla inceleme yapılarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, Aile mahkemesi sıfatıyla yazılı şekilde hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının hükmün esasına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.