Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2454 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15026 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; 20.12.2011 tarihinde elektriklerin kesilip, tekrar geldiği sırada, voltajın yükselmesi nedeniyle davacının bazı elektronik eşyalarının arızalandığını, bir kısım eşyalarının ise yanarak zarar gördüğünü belirterek toplam 49.518 TL maddi tazminat ile 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait aletlerin aynı anda çalışması ve zarar görmesinin mümkün olmadığını, bu kadar elektrikli cihazın çalışması durumunda evin iç tesisatının buna yeterli olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, elektrik hattından kaynaklı bir yangın çıkması durumunda diğer dairelerde de bu durumun yaşanması gerektiğini oysa aynı binadaki diğer dairelerde herhangi bir zarar meydana gelmediğini belirterek, davanın reddini isemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 41.940 TL maddi, 2.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda, Dairemizin 29.05.2013 tarih, 2013/5928 esas, 2013/8828 karar sayılı ilamı ile Tüketici Mahkemesi yönünden görevli olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiş, mahkemece; bozma üzerine yapılan yargılama sonucu 03.12.2013 tarihli kararda 41.940 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz etmiştir.Mahkemece verilen iş bu karar, bu kez Dairemizin 2014/12531 esas, 2014/11547 karar sayılı 09.09.2014 tarihli ilamı ile "...Davada, aşırı voltaj yükselmesi nedeniyle davacının ev eşyalarında meydana gelen maddi zarar bedeli ile manevi tazminat talep edilmektedir.Haksız fiil sebebiyle tazminat talebinde bulunan kişi meydana gelen zararı ve faili ispat ile yükümlüdür. Davacı tarafından yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna davalı vekili itiraz etmiştir.Bu durumda mahkemece; davacının iddia ettiği sebebe göre zararın oluşması için öncelikle voltaj akımındaki ani yükselmenin hangi dönemde ve hangi saatte olduğunun tespiti net olarak belirlendikten sonra, sözkonusu voltaj yükselmesinin davacının iddia ettiği hasarı yaratıp yaratmadığını araştırarak, bu konuda davacıdan delilleri sorularak, uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yeterli olmayan bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ayrıca, davacının bu olay nedeni ile manevi yönden ne şekilde zarar gördüğü ispatlanmadan manevi tazminata karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir" gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacının maddi tazminata ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 41.940,38 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, aşırı voltaj yükselmesi nedeniyle davacının ev eşyalarında meydana gelen maddi zarar bedeli ile manevi tazminat istemine ilişikindir.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak sonucu dairesinde hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Somut olayda davacı taraf, aynı gün içerisinde, müteaddit defalar üst üste gelen elektrik kesintisi nedeni ile aşırı voltaj yükselmesine bağlı olarak bazı elektronik eşyalarının zarar gördüğünü ve nihayetinde evin salonunda bulunan televizyonun yere düşerek halı ve perdelerin tutuşmasına ve yangın çıkmasına sebep olduğunu, çıkan yangın sonucunda evi ile eşyaların bir kısmının kullanılamaz hale geldiğini iddia etmektedir.Dairemizce verilen ve yukarıda anılan bozma ilamında; davacının iddia ettiği sebebe göre öncelikle ani voltaj yükselmesinin hangi saatte olduğu tespit edildikten sonra bu voltaj yükselmesinin dava konusu zarara sebep olup olmayacağının uzman bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.Bozma ilamı sonrası dava konusu uyuşmazlık hakkında bilgisine başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, tanık ifadelerine göre olay anında, prizlerde 220 v olması gereken akımın 380 v olarak ölçüldüğünün belirtilmesi karşısında bu miktar elektrik geriliminin cihazlarda manyetik alan ile ark oluşumuna sebebiyet verebileceği ve bu ark oluşumu sonucunda da yangın çıkabileceği, davalı kurumun kaliteli ve standartlara uygun elektrik vermemesinden dolayı kusurlu olduğunun tespit edildiği belirtilmiş, davalı vekili bilirkişi raporunu kabul etmediklerini beyan etmiştir.HMK'nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi raporu, bu davada uyuşmazlığı çözecek nitelikte, somut ve bilimsel veriler içermemekte, Yargıtay denetimine de elverişli bulunmamaktadır. Oysa, bilirkişi raporu hazırlanırken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, "davacının dava dilekçesinde olay günü aşırı voltaj yükselmesine bağlı olarak bazı aletlerin zarara uğramasının yanı sıra televizyonun da yere düşerek yangın çıkmasına sebep olduğu yönündeki iddiasına karşın bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu raporunda ise dava konusu yangının aşırı voltaj yükselmesine bağlı elektronik aletlerde oluşan ark sebebi ile çıkmış olabileceği yönündeki tespitler göz önüne alındığında, aşırı voltaj yükselmesinin elektrikli aletlerin arızlanmasına neden olup olmayacağının yanında bu olayın bir yangına sebebiyet verip vermeyeceği, şayet böyle bir ihtimal var ise voltaj yükselmesi olayının ne şekilde yangına sebep olabileceğinin, iç tesisat yönetmeliği hükümleri de dikkate alınarak ayrıntılı olarak açıklanmak sureti ile yangının çıkış sebebinin kesin olarak saptanması" hususunda, somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime uygun bilirkişi raporu alınarak, toplanan tüm deliller birlikte, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.