6. Daire 2013/5536 E. , 2014/2440 K.NAZIM İMAR PLANI, UYGULAMA İMAR PLANI, KONUT ADASI İÇİNDE TAMPON BÖLGE OLUŞTURULMADAN AKARYAKIT VE LPG KULLANIMI, LİKİT PETROL GAZI (LPG), LPG İKMAL VE AKARYAKITİSTASYON ALANI"İçtihat Metni"Adalet
Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz
olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.Özeti : Konut
adası içinde tampon bölge oluşturulmadan akaryakıt ve LPG kullanımı
getirilmesine ilişkin imar planı değişikliğinde hukuka uyarlık
bulunmadığı hakkında.
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : Denizli Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Denizli İdare Mahkemesince verilen
15/05/2013 tarihli, E:2012/1087, K:2013/587 sayılı kararın, usul ve
hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma
nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan
kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Volkan Müftüoğlu
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Denizli İli, Şirinköy - Konakyolu Mevkii, … ada, …, … ve …
sayılı parseller üzerinde bulunan davacının maliki olduğu taşınmaza
komşu taşınmazların "konut alanı"ndan "LPG ikmal ve akaryakıt istasyon
alanı"na dönüştürülmesi yönündeki 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve
1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin Denizli Belediye
Meclisinin 09.05.2012 tarihli, 323 sayılı kararının iptali istemiyle
açılmış; İdare Mahkemesince taşınmazların bulunduğu yerde yapılan keşif
ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyadaki diğer
bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; parsellerin üzerinde
herhangi bir yapılaşmanın bulunmadığı, aynı imar adası içerisinde
yürürlükteki imar planı koşullarına göre oluşmuş yapıların yer aldığı,
plan değişikliğine konu edilen parsellerin cephesinin yaklaşık 52 m.
olduğu ve bu genişliğin yasa ve yönetmeliklerde belirtilen minimum cephe
genişliği standardını sağladığı, alanın çevresindeki kavşaklara olan
mesafelerinin yasa ve yönetmeliklerde belirtilen minimum kavşak
mesafesini sağladığı, aynı istikamette en az 1 km mesafede başka bir
akaryakıt istasyonunun bulunmadığı, can güvenliği, trafik akışı, şehir
estetiği açısından sakıncalı yerler ile toplu insan sirkülasyonunun
olduğu ticaret, sağlık, eğitim, dini tesis kullanış kararı bulunan
alanların çevresinde bulunmadığı, dava konusu parsellerin kuzeyinde yer
alan spor, sağlık ve ticaret kompleksi ile arasında yaklaşık 70 m.,
güney batısında bulunan park alanı ile 65 m. mesafe bulunduğu, bu
nedenle de bu tür alanlara en az 50 m. mesafede bulunma koşulunu
sağladığı, plan değişikliği ile önerilen işlevin yasa ve yönetmeliklerde
belirtilen koşul ve esaslar ile üst ölçekli planlarda belirtilen
koşullara uygun olduğu, plan hiyerarşisine ve planların kademeli
birlikteliği ilkesine, yer seçiminde esas alınması gereken temel ilke ve
kurallara aykırı olmadığı, plan çizim normlarına ve plan tekniğine
uygun olduğu, planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına, imar
mevzuatına ve kamu yararına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine
karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Genel ilke olarak plan kararları ile fiziksel çevreyi sağlıklı bir
yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini
yönlendirmek ve toprağın korunma, kullanma dengesini en rasyonel
biçimde belirlemek amaçlanır.
Bu amaç çerçevesinde, nazım ve uygulama imar planları ölçeğinde hangi
usül ve esaslara göre planlama yapılacağı ayrıntıları ile 3194 sayılı
İmar Kanunu ve ilgili Yönetmeliklerde düzenlenmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesinde, Nazım İmar Planı; varsa
bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar
üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi
parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini,
bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı
yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri
ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi
hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas
olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla
beraber bütün olan plan olarak, Uygulama İmar Planı ise; tasdikli
halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım
imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı
adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için
gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve
diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının
ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için
coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi
konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek
bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da
sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde
halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine
özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri,
yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan
bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve
sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan
alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen
yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Plan değişikliği istemlerinin
sadece plan değişikliği yapılan alanın değil plan bütünlüğü gözönünde
bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi
ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak, kamu yararına uyarlık
bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, plan değişikliğine konu edilen
taşınmazların davacının maliki olduğu taşınmaz ile aynı imar adası
içerisinde ve söz konusu taşınmaza komşu halde bulunduğu, bu alanın imar
planında iki katlı müstakil konut yapımına uygun bir alan olarak
planlandığı, ancak; dava konusu plan değişiklikleri ile bu yapı
adasındaki yanyana üç parselin "LPG ikmal ve akaryakıt istasyon alanı"na
dönüştürüldüğü, davacı tarafından alana hizmet eden imar yolunun
yetersiz olduğu, komşu parsellerin risk altında olacağı, çevrenin
bağ-bahçe nizamında iki katlı yapılaşma koşullarına tabi olduğu,
yakınında trafo bulunduğu, LPG ve akaryakıt istasyonu ihtiyacının
bulunmadığı, çok yakın bir mesafede faal olarak çalışan LPG ve akaryakıt
istasyonlarının bulunduğu iddialarıyla bu davanın açıldığı
anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi
sonucunda düzenlenen raporda, söz konusu taşınmazların "LPG ikmal ve
akaryakıt istasyon alanı" olarak planlanması için tüm teknik koşullara
sahip olduğu belirtilmiş, İdare Mahkemesince sözü edilen rapora
dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.
İmar planları bölgenin planlı gelişiminin sağlanması için çeşitli
kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar
ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni
ve koşulları sağlamak amacıyla hazırlandığından, yalnızca taşınmazın
mevzuatta belirtilen tüm teknik koşulları sağlaması nedeniyle belirli
bir işleve ayrılması mümkün olmayıp, o kullanıma yönelik olarak bölgenin
ihtiyacı, şehircilik ve planlama ilkeleri ve taşınmaz ile çevresinin
durumu plan bütünlüğü içerisinde değerlendirilerek taşınmazın plandaki
fonksiyonuna karar verilmelidir. Aksi bir düşünce mevzuattaki koşulları
sağlayan tüm parsellerin şehircilik ve planlama ilkeleri açısından uygun
olan değil istenilen fonksiyona dönüştürülmesi anlamına gelir. Oysa
planda akaryakıt istasyonu kullanımının plan bütünlüğü içerisinde
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Belirtilen hususlar doğrultusunda, şehircilik ve planlama ilkeleri
gözetilmeden ve konut adası içinde konut işleviyle tampon bölge
oluşturulmadan uyuşmazlığa konu taşınmaza mevcut imar planında konut
parselleri arasında plan bütünlüğü gözönüne alındığında ada bazında
öngörülen fonksiyonlarla örtüşmeyecek şekilde ayrıcalıklı bir konumda
akaryakıt ve LPG istasyonu kullanımı getirilmesinde şehircilik
ilkelerine planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Denizli İdare Mahkemesince verilen 15/05/2013
tarihli, E:2012/1087, K:2013/587 sayılı kararın bozulmasına, dosyanın
adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen
günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak
üzere, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.