Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2439 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1618 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ankara 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2012/769-2013/933İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için girişilen tahliye istekli takibe vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacının daha önce davalı aleyhine itirazın kaldırılması davası açtıkları, Ankara 2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/684 Esas 2011/1058 Karar sayılı dosyasıyla görülen yargılamada davalı vekili 31.10.2011 havale tarihli cevap dilekçesinde, mecurda sadece Y.. T..'ın kiracı olmadığını, Y.. T.. ve T. Yapı Tasarım A.Ş.'nin birlikte kiracı olduklarını belirttiği, yargılama sonunda, "kira sözleşmesini T.Yapı Tasarım A.Ş. ve Y.. T..'ın birlikte imzaladıkları" gerekçesiyle itirazın kaldırılmasına karar verilmiş olup bu hüküm davalı tarafından temyiz edilmemekle davalının kiracılık sıfatı kesinleşmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki kira ilişkisinin davacı ile davalı Y.. T.. ve Tay Yapı Tasarım A.Ş. arasında kurulduğunun kabulü gerekir.Bu durumda kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan, tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesi gerekmektedir. Davacı kiraya veren tarafından 01.09.1999 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine istinaden davalı Y.. T.. hakkında icra takibi başlatılmıştır. Davaya ve takibe dayanak kira sözleşmesinde davalı borçlu Y.. T..'ın yanısıra Tay Yapı Tasarım A.Ş.'nin de kiracı olarak bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından her iki kiracı hakkında da icra takibi yapılması gerekirken sadece kiracı Y.. T.. hakkında icra takibi yapılmış olması karşısında, tahliye istemi bölünemeyeceğinden, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir.2-Davalının alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalı borçlunun kira borcunu ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle İİK.nun 269/b maddesine göre itirazın kaldırılması isteminin kabulü yerinde ise de; kira sözleşmelerinde belirlenen aylık kira paralarının kiralayana ödenmesinde kiracılar arasında müteselsil sorumluluk kabul edilmediğinden, kiracılar kira paralarından payları oranında eşit olarak sorumlu sayılacaklarından, davacı tarafça ödenmediği iddia olunan kira paralarının yarısının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.