Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2415 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18773 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı Vek.Av. geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı Vek.Av. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; 26.07.2007 tarihinde, davalı şirketin araçlarının davacıya ait su borusunu tahrip ettiklerini, tutanakta belirtilen suyun boşa akmasına neden olan davalı şirket hakkında düzenlenen kaçak su tutanağına istinaden su borcu ve ayrıca boruların tamir bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; olayla ilgilerinin bulunmadığını, şirkete ait araçların davacının su borularına zarar vermesinin sözkonusu olmadığını, aleyhe somut delil bulunmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davalı şirketin aracının davacı MESKİ'ye ait su borusuna zarar verdiğine dair herhangi bir delil bulunamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, Medeni Yasanın 6.maddesi uyarınca; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflarda herbiri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispat için delil listesinde 8 adet tanık gösterdiği, bunlardan 3 tanesinin dinlenilmediği (olay günü jandarma eri olarak görev yaptıkları, olayla ilgili bilgi ve görgüleri olmadığı belirtilerek, bu tanıkların dinletilme isteği reddedilmiştir.) anlaşılmaktadır.Ancak, davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispat için, dinlenilmeyen hangi tanığın hangi olgu hakkında tanıklık yapacağı HUMK'nun 241, HMK'nun 240, 241.maddeleri doğrultusunda sorularak davacıya zararını ispat için imkan tanınmalı, davacının iddialarını ispata yönelik bilgisi olduğu takdirde bu tanıklarda dinlenildikten sonra bir karar verilmelidir.Mahkemece; açıklanan hususlar dikkate alınıp, tüm tanıklar dinlenilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.