MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.11.2013 gün ve 2011/374 esas 2013/476 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 24.02.2015 gün ve 11975-2709 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, 23.09.2011 günlü dilekçe ile 9.165,00.-TL. değer gösterilerek açılmış ve bu miktar üzerinden 19.11.2013 tarihinde nihai karara bağlanmış, karar Daire'nin 24.02.2015 tarihli ilamı ile bozulmuştur.Yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelenmesi sonucunda Yargıtay Daireleri ya da Hukuk Genel Kurulu'nca verilen kararlara karşı miktar itibariyle karar düzeltme yoluna gidilmesinin mümkün olup olmadığı belirlenirken; temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan Kanun hükmü esas alınmalıdır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.4.2005 gün ve 2005/4-295-287 sayılı ilamı) Bu durumda, temyiz veya karar düzeltme incelemesinde kesinlik, dolayısı ile kanun yoluna başvurulabilirlik sınırı belirlenirken talep hangi karara yönelik ise o karar tarihinin esas alınması gerekir.Talep karar düzeltme istemine ilişkin olduğu ve Daire kararının düzeltilmesi istendiği için kesinlik sınırı Daire karar tarihine göre belirlenmelidir.Bilindiği üzere, 1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 maddesi 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değiştirilmiş, ayrıca 01.04.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanunun 19.maddesi ile HUMK.'na ilave edilen Ek Madde 4'e göre de; 01.01.2015 tarihinden itibaren değeri 12.690 .-TL.'den az olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür.Bu nedenle, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) davacı vekilinin karar düzeltme istemine ilişkin dilekçenin REDDİNE, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.