Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir.Yasanın 41.maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63.madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşamamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.4857 sayılı İş Kanunu'nun 41.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır.Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.Somut olayda davacı 3 yıl 7 ay süreyle proje uygulama yönetmeni(şan-tiye şefi) olarak en son net 2506,7 TL ücret ile çalışmıştır.Taraflar arasında bağıtlanan iş sözleşmesinin 7.maddesinde “Personelin belirlenmiş aylık ücretine iş bu hizmet sözleşmesinin 2.06 maddesinde belirtilen şekilde fazla çalışma ücreti de dahildir.” Şeklinde düzenleme olduğu görülmektedir.Mahkeme, davacının yaptığı fazla çalışma süreleri üzerinden yapılan hesaplama sonucu fazla çalışma alacağını hüküm altına almıştır.Oysa iş sözleşmesindeki söz konusu düzenleme dikkate alınarak yılda 270 saate kadar yapılan, fazla çalışmaların aylık ücret içerisinde olduğu, 270 saati aşan çalışmalarının fazla çalışma olarak hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir.Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde fazla çalışma alacağının hüküm altına alınış olması bozma nedenidir.SONUÇTemyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerleBOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.