Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23812 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 20959 - Esas Yıl 2007





Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu ........................ Vekili tarafından kıymet takdirine itiraz edilmesinden sonra Tekkeköy İcra Mahkemesi’nin 2006/4 esasına kaydedilen şikayetin; daha önce alacaklı vekili tarafından aynı nedenle yapılan başvuru üzerine mahkemenin 2006/3 esas numarasındaki dosya ile birleştirildiği ve alacaklının takdir edilen kıymetin indirilmesi istemini içeren bu dosya üzerinden yargılamanın sürdürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.19.01.2006 havale tarihli dilekçede hakim tarafından keşif için gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması yönünde bir belirlemenin mevcut olmadığı görülmektedir. Dilekçe üzerindeki (İİK’128a göre işlem yapılması) na yönelik talimat maddede öngörülen açıklığı içermediği için sonuca etkili değildir. Tensipden sonra 20.02.2006 tarihli duruşma sırasında ara kararı ile mahallinde keşif yapılması kararlaştırılmış, fen bilirkişisi için 80.00YTL, inşaat ve makine mühendisleri için ayrı ayrı 120,00’şer YTL ücret takdir edilerek mahkeme heyetinin yasal yolluğu ile birlikte alacaklı vekili tarafından yatırılması hüküm altına alınmıştır.Karar gereğinin aynı gün yerine getirildiği görülmektedir.İİK’nun 128a/1 maddesinde (şikayet tarihinden itibaren 7 gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması halinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılabilir; aksi halde başka bir işleme gerek olmaksızın şikayet kesin olarak reddedilir.) düzenlemesine yer verilmiştir.İİK’nun 128a/1 maddesinde yazılı olan (gerekli) masrafın yatırılabilmesi ve bu maddede öngörülen kuralın uygulanabilmesi için, öncelikle, bu masrafın hakim tarafından şikayet tarihinde belirlenmesi zorunludur. Şikayetçi yasada yazılı olan ve (gerekli masraf) olarak ifade edilen miktar saptanmadan bu masrafı kendiliğinden belirleyip yatıramaz. Zira, hakimin emri olmadan vezneye paranın yatırılması mümkün değildir. Mahkeme heyetinin yasal yolluğunun belli olduğu düşünülse bile, kalan keşif gideri için ne miktar avans yatıracağını şikayetçi bilemez. İİK’nun 128a/1 maddesinde yazılı olan 7 günlük sürenin, masrafın hakim tarafından tayin edilmesinden sonra başlayacağı kabul edilmelidir. Aksi halde, şikayetçinin miktarını bilmediği gerekli avansı yatırmadığından söz edilerek istemin inceleme yapılmadan reddi söz konusu olamaz. Nitekim, mahkemenin 20.02.2006 tarihli ara kararında miktarın açıklamasından sonra süresinde karar gereği yerine getirildiğine göre, yasada öngörülen koşul tamamlanmış olup aksine düşünce ile ihalenin feshi isabetsiz bulunmuştur.Ayrıca, mahkemenin fesih sebebi olarak kabul ettiği nedenlerden satış öncesi hazırlık işlemleri ile ilgili olanlar için satış ilanının tebliğ tarihi olan 19.10.2006’dan itibaren süresinde şikayette bulunulmadığı ve borçlunun 01.11.2006 tarihli başvurusunun süresinden sonra olması nedeni ile kesinleştiği, satış şartnamesinde yazılı menkullerin ayrıca tellal tarafından okunmamasının ise fesih sebebi olarak kabul edilemeyeceği düşünülmelidir.O halde, açıklanan nedenlerle istemin reddi yerine kabulü yasaya aykırı olup hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Alıcı-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.