Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2379 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2549 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/05/2014NUMARASI : 2012/91-2014/464Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili olan davacının, davalı kurumun elektrik abonesi olduğunu, bu aboneliğe dayalı olarak arazisine tarımsal amaçlı sulama tesisi kurduğunu, davalının 10.925 TL tutarında elektrik faturası tahakkuk ettirdiğini, ancak bu bedelin fahiş olduğunu beyan ederek, dava konusu faturanın 4900 TL olarak düzeltilmesine ve davacının fatura bedelinin 6025 TL'den sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, yapılan tahakkukun mevzuata uygun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 10925 TL tutarlı elektrik faturasının 5043 TL'lik kısmından davalının sorumlu olduğu, 5882,39 TL'lik kısmından ise sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yargılama sırasında hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden "..Davacı idarenin davalının sayacının eksik tüketim kaydettiğine ilişkin tespitin doğru bulgu ve belgelere dayandrılmadığı, fiili gerçeği tüm olarak yansıtmadığı, bu nedenle de 26550 kw aktif ve 28.800 kw indüktif ek tahakkukun yerinde olmadığı, bunun dışında normal tüketim karşılığı 5043 TL elektrik bedelinden davalı abonenin sorumlu olduğu.." anlaşılmıştır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin, “Sayacın tüketim kaydetmemesi’ başlıklı 19.maddesi hükmünde, sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine aittüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanacağı; perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme faizi uygulanmayacağı; ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında işlem yapılacağı açıklanmıştır.Dosyada mevcut, 15.2.2011 tarihli "Sayaç ve Ölçü Devreleri Tespit Değiştirme ve Mühürleme Tutanağı" başlıklı belgenin incelenmesinden, "RST fazlarının çapraz bağlı olması nedeni ile % 88 oranında sayacın eksik değer kaydetttiği" anlaşılmıştır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu tutanak incelenip, sayacın eksik tüketim kaydetme ihtimalinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir. Farklı gerekçeler ile 26550 kww tutarında aktif ilave tüketimden davalı abonenin sorumlu olmayacağı bildirilmiştir.HMK'nın 281.maddesi gereğince; taraflar bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Bu halde mahkemece, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulması için, bilirkişiden ek rapor alınabileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için yeni görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir.Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu sayaç mahallinden temin edilerek, sayacın RST fazlarının çapraz bağlı olması nedeni ne oranda eksik tüketim kaydettiğinin belirlenerek, faturada yer alan 26550 kww tutarında aktif ilave tüketimden, davalı abonenin sorumlu olup olmayacağının belirlenmesinden sonra, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.