MAHKEMESİ : Avanos Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2007/166-2013/340Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın 6223,48 TL asıl alacak ve 709,33 TL işlemiş faizi üzerinden iptaline, takibin devamına, alacak yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde;İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Ne var ki icra inkar tazminatı, niteliği gereği ancak itirazın iptali davası sonucunda davanın tamamen veya kısmen kabulüne karar verilmesi koşuluna bağlı olarak hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminattır. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.Somut olayda, icra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.04.2000 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı da, anılan kira sözleşmesine dayanarak Avanos İcra Müdürlüğü’nün 2006/594 sayılı icra dosyası ile 22.06.2006 tarihinde başlatmış olduğu icratakibi ile 30.11.2004 ile 31.08.2006 tarihleri arası aylar kirası 10.739,50 TL ile 1.102,04 TL işlemiş faizin tahsili için haciz ve tahliye istekli icra takibi başlatmış, davalının süresinde takibe itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatının hüküm altına alınması için işbu dava açılmıştır. İşbu davada her ne kadar bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, bilirkişi raporu çerçevesinde mahkemenin asıl alacak yönünden icra takibinde talep edilen miktar üzerinden icra takibinin iptaline karar verilmiştir. Kira sözleşmesinde kira bedelinin muayyen olması karşısında kira parası önceden bilinebilir ve hesaplanabilir durumdadır. Başka bir anlatımla, ortada likit ve belli bir kira alacağı söz konusudur. Bu itibarla mahkemece itirazın iptaline karar verilirken kira alacağı yönünden icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.3- Davacı vekilinin harç ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince,Davacı tarafından toplam 11'841,54 TL üzerinden itirazın iptalinin talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 6'932,81 TL yönünden itirazın iptaline karar verildiğine göre, kabul edilen miktar yönünden başlangıçta davacı tarafından yatırılan harcın mahsubu ile kalan harcın tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde harcın bir kısmının davacıdan tahsili şeklinde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, kabul-red oranının 0,585 olmasına rağmen kabul-red oranının hatalı hesaplanarak yazılı şekilde yargılama giderlerinin hesaplanması da doğru değildir.Hüküm, bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.