Kasten yaralama suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin, Tarsus 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 17.09.2008 gün ve 642-558 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 23.05.2012 gün ve 34632-21125 sayı ile;"Müştekinin hazırlıktaki beyanını doğrular doktor raporu karşısında, sanıkların müştekiye karşı kasten yaralama suçunu işledikleri anlaşılmakla, cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, beraatlerine karar verilmiş olması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.06.03.2013 tarihli oturumda bozma ilamına uyulmasına karar veren yerel mahkemece 06.03.2013 gün ve 417-178 sayı ile, sanıkların ilk hükümdeki gibi yüklenen suçtan beraatlerine karar verilmiştir.Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.11.2014 gün ve 186056 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.CEZA GENEL KURULU KARARIÖzel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara yüklenen kasten yaralama suçunun sabit olup olmadığının tespit edilmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle bozmaya uyan yerel mahkemenin sonradan bu kararından dönerek önceki hüküm gibi karar vermesinin mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.İncelenen dosya kapsamından;Yerel mahkeme tarafından ilk hükümde yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmadığından bahisle beraatlerine karar verildiği, Özel Dairece hükmün bozulması sonrasında 06.03.2013 günü yapılan oturumda yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozmanın gereği yerine getirilmeyerek ilk hükümdeki gibi sanıkların beraatlerine karar verildiği anlaşılmaktadır.Ceza Genel Kurulunun 14.10.2014 gün ve 675-427 ile 27.05.2014 gün ve 54-280 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararına ve yerleşik uygulamasına göre, uyma kararı, ara kararı niteliğinde olmayıp, davanın esasını çözümleyen kararlardandır. Bozmaya uymakla, yerel mahkemenin bozma kararında gösterilen esaslara göre işlem yapıp karar verme görevi doğmaktadır. Sonradan bu kararın bir kısmından veya tamamından açıkça ya da örtülü olarak geri dönülerek ilk hükmün aynen veya yeniden kurulması, uyma kararının hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmaz.Bu itibarla, bozmaya uyan yerel mahkemenin, dönülemez nitelikteki bu karardan sonradan dönerek, önceki hüküm gibi karar vermesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmelidir.SONUÇ :Açıklanan nedenlerle;1- Tarsus 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 06.03.2013 gün ve 417-178 sayılı kararının, uyulduğu belirtilen bozma kararının gereğinin yerine getirilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİNE, 16.06.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.