Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2345 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14897 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ... 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 07/07/2015NUMARASI : 2014/1565-2015/1371DAVACI : F.. T.. VEK.AV.D... U...DAVALI : A... VEK.AV.İ... D...Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait Çankaya, Parkoran Konutlarında bulunan 45 nolu bağımsız bölüm için davacının su abonesi olduğunu, davacıdan kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli olarak 2.850 TL fazla tahsilat yapıldığını belirterek davalıdan 2.850 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, tahsilatın yönetmeliğe uygun yapıldığını beyan etmiştir.Mahkemece, 19.09.2013 tarihli ilk kararında davacının 2.764,26 TL borçlu olmadığının tespiti ile 2.764,26 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 27.03.2014 tarih, 2013/20172 E.-2014/4912 K.sayılı ilamı ile “Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin; (N=s/1000) yerine, arsa payı oranını uyguladığı, raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından, mahkemece; ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 39.maddesinde öngörülen formülde belirtilen birim değerler gözetilerek, yeniden başka bir bilirkişiden alınacak bilirkişi raporunun sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilerek bozma kararı verilmiştir.Bozma ilamından sonra, mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınmış, raporda abonelik tarihinde (10.08.2010), yürürlükte bulunan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesine göre davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli olarak 2.858,17 TL ödemesi gerektiği, bu duruma göre davacıdan 7.69 TL az tahsilat yapıldığı, başka bir deyişle davacının 7.69 TL daha borçlu olduğu açıklanmıştır.Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ve ilk kararı temyiz eden davalı vekili lehine davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli olarak 2.764,26 TL sorumlu olmadığının tespitine, 85,74 TL'den sorumlu olduğunun tespitine, 2.764,26 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.