Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 234 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1423 - Esas Yıl 2009





Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1-23.06.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4389 sayılı Bankalar Kanununun yürürlüğünden önce, kamu bankası dışındaki banka çalışanlarının banka parasını mal edinme fiillerinin zimmet suçunu oluşturmayacağı, bu fiillerin emniyeti suistimal suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, bu tarihten önce işlenen mal edinme eyleminin de Bankalar Kanununun yürürlüğünden sonra gerçekleşen eylemlerle birlikte değerlendirilmesi,2-Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit/nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, basit zimmet; tediye fişlerinde mudi imzası var ve mudi yerine atılan sahte imza aldatıcı ise, nitelili zimmet suçunun oluşacağı nazara alınıp, buna göre 23.06.1999 tarihi ve sonrasında gerçekleştirilen zimmet eylemlerine ilişkin işlemlere ait tüm belgeler getirtilip, konusunda uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak, sanık tarafından gerçekleştirildiği tespit edilen fiillerin basit/nitelikli zimmet olup olmadıkları açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik soruşturma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.