Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23319 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11715 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Fatmanur Akkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca ve imzaya itiraz olup, mahkemece Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan rapora dayanarak itirazın kabulüne, takibin iptaline, icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmiştir. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu niteliğe haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak, bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir.Takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nın 776/f maddesinde; bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.Somut olayda, takip dayanağı bonoda düzenleme yeri gösterilmediği gibi, düzenleyenin adı ve soyadı yanındaki adreste de idari birim yazılı değildir. Bu durumda, düzenleme yeri içermeyen bu belge, 6102 Sayılı TTK'nın 776/f maddesi gereğince kambiyo senedi vasfında bulunmamaktadır.Bu durumda mahkemece, İİK.'nun 170/a maddesi gereği bu durumu resen nazara alarak, takibin borçlu yönünden iptaline karar verilmesi gerekir, ancak; iptal kararının yasal dayanağının ilgili madde olması karşısında bu maddede tazminat öngörülmediğinden borçlu yararına tazminata ve para cezasına hükmedilmez. Mahkemece dayanak belgenin kambiyo vasfında olmaması nedeniyle takibin iptali gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta takip iptal edildiğinden mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur.Diğer taraftan mahkemece, kabule göre borçlunun imzaya ilişkin itirazı bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın Cumhuriyet Savcılığının aldığı bilirkişi raporuna dayalı olarak imzaya itirazın kabulüne karar verildiğine göre anılan maddeye göre alacaklının aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi de isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Banaz İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25.02.2015 tarih ve 2014/27 E.-2015/7 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2. bendinde yer alan; “Davalı alacaklının 20.02.2014 tanzim tarihli, 20.04.2014 vade tarihli, 60.000,00-TL bedelli senedi takibe koymada kötü niyetli/ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20 oranına tekabül eden 12.000,00-TL tazminatın davalı alacaklıdan tahsili ile davacı borçluya ödenmesine” ve 3. bendinde yer alan; “Davalı alacaklının 20.02.2014 tanzim tarihli, 20.04.2014 vade tarihli, 60.000,00-TL bedelli senedi takibe koymada kötü niyetli/ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %10 oranına tekabül eden 6.000,00-TL para cezasının davalı alacaklıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına” sözcüklerinin tümünün silinerek karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.