Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23318 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17608 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/04/2014NUMARASI : 2014/221-2014/240Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1-Şikayetçinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre şikayetçinin temyiz itirazlarının REDDİNE;2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı vekili tarafından borçlu Ankara Üniversitesi Rektörlüğü aleyhine başlatılan icra takibinde borçlunun şikayetçi şirkette olan hisseleri üzerine haciz konulmasına karar verilerek, şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi ve haciz müzekkeresi tebliğ edildiği, şikayetçinin, icra mahkemesine başvurusunda, 5018 sayılı Yasa gereği ve 2457 sayılı Yasa gereği Ankara Üniversitesi döner sermaye işletmesinin her türlü malları, banka hesaplarındaki nakitleri ve diğer kurumlardaki alacaklarının devlet malı niteliğinde olduğu, bu malların ve hakların haczedilemeyeceğini, ileriye sürerek gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi ve haciz müzekkeresinin iptaline ve konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.Borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklı, İİK.nun 78 ve müteakip maddeleri gereğince borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteyebileceği gibi, İİK.nun 89. maddesi gereğince borçlunun 3. şahıs nezdindeki hak ve alacağının haczi için anılan madde koşullarında üçüncü şahsa 89/l ve 2. haciz ihbarı tebliği suretiyle de üçüncü şahıs nezdindeki hak ve alacağın haczini de talep edebilir. Her iki hal İİK.'nun farklı maddelerinde ve farklı düzenlemeye tabi tutulmuş, sebep ve sonuçları ayrı ayrı belirlenmiştir.Somut olayda, şikayetçiye gönderilen 28.3.2014 tarihli yazı İİK.nun 78. maddesi kapsamında ve haciz müzekkeresi niteliğinde olup, İİK.nun 89/1. maddesine uygun 1. haciz ihbarı vasfında değildir. Şikayetçi nezdinde borçluya ait alacak var ise haciz gereği işlem yapması yeterli olup 89. maddeye göre olumsuz koşulların meydana gelmesi söz konusu değildir. Ancak haciz konusunun varlığı halinde 3.kişi haciz koymakla yetinmelidir. Bu hacze ilişkin şikayet hakkı da (haczedilmezlik şikayeti) borçluya ait olup 3. kişi Ankara Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş'nin 28.3.2014 tarihli haciz müzekkeresi yönünden şikayette hukuki yararı bulunmamaktadır.Öte yandan İİK'nun 89/1.maddesi uyarınca şikayetçi 3. kişi Ankara Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş'ne 1.haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve adı geçenin yasal sürede icra dairesine itiraz etmesinden sonra icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını istediği görülmektedir.İİK'nun 89/3-4. maddesine göre, üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.İtiraz üzerine 3. kişiye artık 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğinden gerçekleşmiş bir haciz işleminden bahsedilemez. Ortada usulüne uygun konulmuş bir haciz bulunmadan 3. kişi tarafından haczin kaldırılmasını istemek fuzuli bir başvurudur.Bu durumda mahkemece istemin yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.