Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2324 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 9122 - Esas Yıl 2009





Davacı vekili, müvekkilinin Almanya'da yaşayan akrabası C.M.'ye davalı banka aracılığıyla Western Union sisteminin kullanılarak 5.000.00 Euro'nun 212 Euro havale ücreti ödenerek havale edildiğini ancak gönderilen paranın muhataba ödenmediğini ileri sürerek, 5.212.00 Euro maddi tazminat ile 500 TL. manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin aracı olması nedeniyle pasif dava ehliyetinin, parayı havale eden davacının ise aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin aracı olarak parayı Western Union sistemine aktarmakla yükümlülüğünü yerine getirdiğini, paranın anılan şirketçe gönderilen kişiye ödendiği savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı banka aracılığıyla Almanya'da bulunan Cengiz Müc'e 5.000 Euro'yu banka aracılığıyla Western Union sistemiyle havale ettiği, bankaca para gönderme fişi düzenlenerek gönderme numarasının davacıya bildirildiği, gönderilen miktarın havale tarihinden bir gün sonra, Venedik 21.09.1978 doğumlu İtalyan uyruklu C.M.'e kimlik belgesi karşılığında teslim edildiğinden davalı ile dava dışı ihbar edilen Western Union şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, davalı banka aracılığı davanın ihbar edildiği Western Union şirketine gönderilen ve bu davalı tarafından da alıcısı olan gerçek kişiye teslim edilmesi gereken paranın başkasına ödendiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.Somut olayda, davacı tarafından Almanya'daki alıcısına davanın ihbar edildiği Western Union aracılığı ile ödenmek üzere davalı bankaya 5.000 Euro'nun teslim edildiği ve buna ilişkin havale formunun düzenlendiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, dava dışı Western Union tarafından paranın gerçek alıcısına ödenip ödenmediği ve şayet ödenmedi ise bunda davalı bankanın bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, yukarıda yazılı olduğu şekilde davalı banka hakkındaki davanın, para gönderme makbuzunda Western Union sisteminin sorumsuzluğuna ilişkin açık şart bulunması, paranın bir gün sonra gönderilen kişiye teslim edilmesi nedeniyle davalı ile ihbar edilen Western Union'un sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Oysa, davalı banka ile Western Union şirketi arasında yapılan sözleşme içeriği de göz önüne alınarak, davalı Western Union şirketi Türkiye'den kendisine gönderilen paraların alınması işine ilişkin davalı bankayı görevlendirmiş olması nedeniyle davalı Western Union şirketinin paranın gerçek alacısından başkasına ödeme yapmasından dolayı oluşan zarardan davalı bankanın da sorumlu olması gerekir.Bu itibarla, mahkemece, davaya konu paranın gerçek alıcısına ödenip ödenmediğinin gerektiğinde imza incelemesi yapılmak suretiyle belirlenmesi ve şayet paranın gerçek alıcısına ödenmediği belirlendiği taktirde bu durumda aralarında uluslararası bankacılık konusunda uzmanlığı bulunan bir bilirkişinin de bulunduğu heyetten rapor alınmak suretiyle taraflar arasındaki ilişkinin ne olduğunun ve buna göre oluşan zarardan davalı bankanın sorumlu olup olmadığının belirlenmesi ve para gönderme sırasında düzenlenen formdaki sorumsuzluk şartlarının BK.'nın 99. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halende temyiz edene iadesine, 07.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.