Tebliğname No : 2 - 2013/146015MAHKEMESİ : Sakarya 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/03/2012NUMARASI : 2009/184 (E) ve 2012/183 (K)SUÇ : Hırsızlık,konut dokunulmazlığını bozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarıyla birlikte resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçlarından da kamu davası açıldığı halde,bu suçlardan bir karar verilmemiş ise de, mahkemesi tarafından zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi olanaklı görülmüştür.5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Müştekinin evinden suça konu eşyaları çalan sanıkların, olay yerinden ayrıldıktan sonra şüphe üzerine başka bir yerde kolluk görevlilerine yakalandıklarının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden sanığın cezasında TCK'nın 35/2. maddesiyle indirim yapılması,2- Hırsızlık suçu tamamlandıktan sonra yakalanıp şüphe üzerine polis merkezine götürülen sanıkların, polis merkezinde, suçlarını ikrar ederek suç yerini kolluk görevlilerine gösterdikleri, böylece kendilerine ait otomobilde bulunan suça konu eşyaların müştekiye iadesini sağladıklarının anlaşılması karşısında, sanığa verilen cezada TCK'nın 168/1. maddesiyle indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,3- Sanığa hırsızlık suçundan bir yıl hapis cezası verildiğinin anlaşılması karşısında, hükmolunan cezanın, süre yönünden TCK'nın 50. maddesinin uygulanmasına engel oluşturmadığı gözetilmeden, “Sanığa verilen ceza uzun süreli hapis cezası olmakla” biçimindeki gerekçeyle sanık hakkında TCK'nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 15/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.