Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23207 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 19054 - Esas Yıl 2012





1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni ge-rektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava davacının kıdem ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ikramiye ve fazla mesai alacağı istemine ilişkindir.Davalı davacının alacaklarını hak etmediğini ve işyerinde fazla çalışma yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece kıdem ihbar ve yıllık izin alacaklarının kabulüne fazla mesai alacağının kısmen kabulüne ve ikramiye alacağının reddine karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davalı tarafından temyiz etmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadara kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel yazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyor-sa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden kanuni sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir.İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda taraflar arasında yapılan sözleşme ve taahhütname ile Basın İş Kanuna tabi çalışan davacının işe başlangıcının 01.08.1997 tarihi olduğunun kabul edildiği ve sözleşmede yıllık ikiyüzyetmiş saatlik fazla mesai alacağının ücret içerisinde olduğunun belirtildiği, 20.05.2005 tarihinin davacı için kıdem tazminatı başlangıcı olarak kabul edildiği, iş sözleşmesi dışında ayrıca 12.09.2005 tarihli telif sözleşmesi ile de davacının yayın kuruluşu için yaptığı hizmet ve eseri için 3.500.00 TL. aylık periyotlar halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Taraf tanıkları ve sözleşmeler birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı işyerinde çıkardığı gazetenin hafta sonu ve kitap eklerinin yayın yönetmeni olduğ işe geliş ve mesai saatlerinin işin akışına ve yayın günlerine göre gerçekleştiği, hafta sonu ve kitap ekleri işinde yönetici konumunda olan davacıya mesai saatleri konusunda üst yönetim tarafından bir talimat verilmediği, dinlenme sürelerini kendisinin ayarladığı ve aynı zamanda telif sözleşmesi kapsamında eser verdiği ve karşılığında her ay periyodik ücret ödemesi öngörülen bu iş için ortaya çıkardığı eseri de işyerinde geçen zaman içerisinde hazırladığı ve iki yüzyetmiş saata kadar olan fazla mesai karşılığının da ücret içinde olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaması dikkate alındığından davacının fazla mesai isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozma sebebidir.SONUÇTemyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.10.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.