Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:- K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tühsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.I-Davalı Karayolları Genel Müdürlüğünce dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığı iddia edildiğinden; davacılar murisinin payının kamulaştırılmasına ilişkin tüm kamulaştırma belgeleri (kamulaştırma kararı, acele el koyma dosyası, kamulaştırma bedelinin bankaya bloke ve ödeme evrakları, murisin veya mirasçılarının adres araştırma belgeleri, ilanen tebliğ belgesi varsa noter tebligatı) davalı idareden ve ilgili kurumlarından(Noterlik, banka gibi) temin edilip geçerli bir kamulaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,II-Kabule göre de;1-Dosyadaki belgelerden;dava konusu taşınmaza Karayolları Genel Müdürülüğünce el atıldığı anlaşıldığından, İ.. B.. hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, davalı idarelerin müteselsilen sorumlu tutulmaları,2-Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme ve alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki;Dava konusu taşınmazlar arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle belirlenmesinden sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal incelemesi yapılmadan soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,3-Dava konusu taşınmazlarda davacılar murisinin payının iptali ile terkinine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde dava konusu taşınmazlarda muris payına düşecek alan hesaplanarak bu kısmın terkinine karar verilmesi,4-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden;maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmiş ise de yargılama giderileri içinde davacı tarafça karşılanan harca da yer verilmesi,Doğru görülmemiştir.Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davacı ile davalılardan İ.. B..ndan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.