Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2307 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29471 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ............. Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkNitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanıkların, ............. .................. Limited Şirketinin ortakları oldukları ve 2008 yılının Mayıs ayında katılan şirketten satın alınan malzeme karşılığında yetkili müdür sıfatıyla sanık .... .....'in 30/10/2008 ve 30/11/2008 tarihli iki ayrı 100.000 TL bedelli çekleri imzalayarak katılan şirkette görevli .................' verdiği, çeklerin süresinde ödenmemesi üzerine katılanın başlattığı icra takibine sanık ................'in, keşide tarihinde kendisinin yetkili olduğunu belirterek imza itirazında bulunduğu, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;İleri vadeli olarak tanzim edilen çekler üzerinde bulunan keşide tarihi itibarıyla sanık ...............'in müdürlükten azledilerek, sanık .................'in yetkili müdür olarak atandığı ve bu hususun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nin 04/09/2008 tarihli sayısında yayınlandığı, sanık ...............'in ifadesinde, keşide tarihinde kendisinin yetkili müdür olduğunu ve sanık .............'in müdürlükten azledilmeden önce söz konusu çekleri imzaladığını bilmediğini beyan ettiği, kaldı ki ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarih ve 6/8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı anlaşılmakla, sanıkların üzerlerine atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.