Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23028 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21916 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. İŞ MAHKEMESİ (KARTAL 1.İŞ)TARİHİ : 27/10/2010NUMARASI : 2010/591-2010/921DAVA :Davacı, maddi tazminat ile manevi tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA)Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının hizmet akdi sona erdirilirken davalı tarafça yapılan işlemin ve takınılan tavrın "kadına karşı ayrımcılık" oluşturması ve müvekkilinin kişilik haklarını zedeleyecek surette olması, davalı tarafın yayın yolu ile müvekkilenin mesleki onur ve haysiyetini rencide etmesi, yeniden iş bulma imkânlarının kısıtlanmasına neden olması ve daha iyi iş imkânlarını kaçırmasına ve lüzumsuz yere ikametgâh değiştirerek fazla kira bedeli ödemesine yol açılması sebepleri ile maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştirB) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, özet olarak, davayı kabul etmediklerini, davacının işe giriş şartlarının belirli olduğunu, mevcut şartları benimseyerek işe başladığını, özellikle de kamu kurumlarında belli olan çalışma şartlarının dışında kişiye özel bir hak veya menfaat temin edilemeyeceğini, bu nedenle davacının kendisine özel bir takım vaatlerde bulunulamayacağını ve bulunulmadığını, böyle bir durumun oluşturulmasının mevzuat açısından da imkânsız olduğunu, pazarlık yapılmasının mümkün olmadığını ve bu tarz durumların ancak özel sektörde mümkün olabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının davalı belediye başkanlığında basın danışmanı olarak çalıştığı, davalının gazetelerde çıkan açıklamalarından dolayı davacının iş bulma olanaklarının kısıtlanmasından doğan zararının 5.400,00 TL. yüksek kira parası ödemekten doğan zararının 2.900.00 TL olduğu,cinsel ayırımcılık yapıldığı ileri sürülmüş ise de zararın unsurlarının somut olayda gerçekleşmediği,daha cazip iş teklifinin kaybedildiği öne sürülmekte ise de bu gerekçeye dayalı tazminatın unsurlarının da gerkçekleşmediği, ancak yayın organlarında çıkan haberlerin eleştiri sınırlarını aştığı, kişilik haklarının zedelendiği, manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğu" anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, 5.000,00 TL. manevi tazminat ile toplam 8.300,00 TL. maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:Mahkemece davacının davalının gazetelerde çıkan açıklamalarından dolayı davacının iş bulma olanaklarının kısıtlanmasından doğan zararının 5.400,00 TL. yüksek kira parası ödemekten doğan zararının 2.900.00 TL olduğu, yayın organlarında çıkan haberlerin eleştiri sınırlarını aştığı, kişilik haklarının zedelendiği, manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğu gerekçesi ile 5.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiş ise de, Mahkemenin bu kararı dosya içeriği ile örtüşmemektedir.Şöyleki;Davalı işveren kamu kurumu olup, çalışanlarına sağlanacak haklar yasal mevzuatın imkan tanıdığı ölçüde bireysel ya da TİS. ile düzenlenebilir.Davalı işyerinde belirsiz süreli hizmet akdi ile çalışan davacının ev kirasının karşılanacağı yolunda taraflar arasında yapılmış bir iş sözleşmesi ya da davacının yararlanabileceği TİS. hükmü yoktur. Kamu kurumu yöneticisinin yasadan kaynaklanmayan bir yetkiyi kullanarak şifai taahhütte bulunması söz konusu olamaz. Bir işyerinde çalışan davacının nerede, kaç liralık evde oturacağı kendisinin belirleyebileceği bir husus olup, bu husus sözleşme ile garanti altına alınmadıkça işverene bir yükümlülük yüklenemez. Bu talebin reddi yerine gerekçesi dahi açıklanmadan yazılı şekilde kabulü hatalıdır.Mahkemece davacının davalının gazetelerde çıkan açıklamalarından dolayı davacının iş bulma olanaklarının kısıtlanmasına dayalı tazminat talebinin kabulünün de yasal gerekçeleri açıklanmamıştır. Bu talebin kanıtlanamadığı gözetilerek reddi yerine yazılı şekilde varsayıma dayalı bilirkişi raporuna itibarla kabulü hatalıdır.Davacının manevi tazminat talebinin kabulüne gelince;Mahkemece davacının manevi tazminat talebinin “ yayın organlarında çıkan haberlerin eleştiri sınırlarını aştığı, kişilik haklarının zedelendiği,” gerekçesi ile kabulü de eksik incelemeye dayalıdır.Manevi tazminata esas basın açıklamasına dava dosyası içerisinde rastlanılmamıştır.Mahkemece basın açıklamasına ilişkin belgeler getirtilerek davacının kişilik haklarının ne şekilde zedelendiğine ilişkin gerekçeler açıklanarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile manevi tazminat talebinin kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.