Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23027 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14722 - Esas Yıl 2014





U.. Ö.. ile O.. Ö.. aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair Gölhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.03.2014 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de duruşma isteğinin pul yokluğundan reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde belirtmiş olduğu evlilik birliği içerisinde edinilen üç adet taşınmaz ile ilgili alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili; davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacak isteğine ilişkindir.Eşler, 16.06.1993 tarihinde evlenmiş, Avusturya M. İlçe Mahkemesine açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 05.12.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin karar 01.01.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi 08.01.1999 tarihinde, ...ada ... parsel sayılı taşınmaz 06.03.2000 tarihinde, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz 20.08.1999 tarihinde taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 s.lı TMK 179 m).1-Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı, 25.000,00 TL talebini 05.03.2014 tarihli dilekçesi ile ıslah ederek 635.871,90 TL'na çıkarmıştır. Mahkemece davanın kabulüne hükmedildiği belirtilmiş ise de 284.025,79 TL'ye hükmedilerek gerçekte davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının talebi kısmen kabul edilerek alacağa hükmedildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen bölüm yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentde gösterilen sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; davalı vekilinin bozma dışında kalan diğer temyiz itirazlarının (1) bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 4.875,65 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.