MAHKEMESİ : İstanbul 16. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2012/274-2013/809Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, davalının 01/06/2003 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile müvekkilinin kiracısı olduğunu, daha önce 01.06.2008 tarihinden geçerli olmak üzere kira bedelinin mahkemece hak ve nesafet ilkesine göre tespit edildiğini, belirterek halen brüt 62.230,00 TL olan kira bedelinin 01.06.2012 tarihinden itibaren aylık brüt 100.000,00 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece üçer kişiden oluşan üç ayrı heyetten alınan raporlardan, ilk heyetin raporunda kira bedelinin aylık Brüt 80.000,00 TL olacağı, ikinci heyetin raporunda aylık brüt 80.000,00 TL olacağı mütala edilmiş, davacının her iki rapora dosyaya sundukları ekspertiz raporunun ve kiralık ilanlarının değerlendirilmediğini belirterek itirazı üzerine mahkemece hiçbir gerekçe gösterilemeden üçüncü kez rapor alınması yoluna gidilmiş, alınan raporda ise bilirkişiler tarafından 01.06.2012 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin brüt 90.000,00 TL olacağının belirtilmesi üzerine, mahkemece hangi rapora üstünlük tanındığı kararda belirtilmeksizin, ancak hak ve nesafet ilkeleri ve davalının eski kiracı olduğu dikkate alındığı belirterek kira bedelinin 01.06.2012 tarihinden itibaren brüt 80.000,00 TL olarak tespitine karar verilmiştir.1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına alınan bilirkişi raporlarına göre davacının tespit edilen bedelin düşük olduğuna dair temyiz itirazları yerinde değildir.2-)Davalının tespit edilen kira bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince;HMK'nun 281 maddesi gereğince Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri gibi Mahkeme de gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir. Ancak mahkemece yeniden bilirkişi incelemesine gerek görülmesi halinde bu hususu gerekçelendirilmesi gerekir. Sırf taraflarca raporun kabul edilmemiş olması, yeniden rapor alınmasını gerektirmez. Ayrıca mahkemece yeniden raporalınması gerekli görülür ise alınacak yeni raporda, aynı deliller değerlendirilerek bilirkişilerce farklı sonuçlara ulaşılıyor ise raporlar arasındaki farklılığa neden olan çelişkilerde giderilmelidir. Öte yandan Hâkim, HMK'nun 282 maddesi gereğince bilirkişinin oy ve görüşlerini diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirirse de, birden fazla rapor alınması halinde hangi raporun diğerlerinden üstün tutulduğunu ve hükme esas alındığını hükmün gerekçesinde açıklamalıdır.Somut olayda mahkemece iki ayrı heyetten alınan ve aynı deliller ve benzer yöntemlerle değerlendirme içeren bilirkişi raporlarında, kira bedelinin 01.06.2012 tarihinden itibaren aylık brüt 80.000,00 TL olabileceğin belirtilmesi üzerine, davacının kendisi tarafından temin edilen 27.06.2013 tarihli ekspertiz raporunun ve kiralık ilanlarının yeterince değerlendirilmediği itirazı üzerine üçüncü kez oluşturulan heyet ile yeniden keşfe gidilmesi üzerine alınan raporda kira bedelinin 01.06.2012 tarihinden itibaren brüt aylık 90.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan üçüncü raporda ilk iki rapor ile aynı yöntem ve delillere göre değerlendirme yapılarak kira bedeli tespit edildiği gibi, her üç raporda da emsal olarak belirtilen davacının sunduğu kiralık ilanlarının sadece fikir verici olarak görülebileceği kabul edilmiştir. Öte yandan davacı tarafından sunulan ve kira bedelinin 80-100 bin TL olabileceğine ilişkin ekspertiz değerlendirmesinin de tespit istenilen tarihten bir yıl sonrasına ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum üç rapor arasında çelişki oluşturmaktadır. Mahkemece kararda hangi rapora üstünlük verildiği açıkça belirtilmemiş ise de hükmün gerekçesinde kira bedelinin “hak ve nesafet ilkesi” ve davalının eski kiracı olmasına göre 80.0000 TL olarak tespit edildiğinin belirtilmesine göre indirim yaparak üçüncü raporu hükme esas aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece aynı deliller değerlendirilerek alınan üç ayrı rapordan ilk ikisinde bedelin aylık 80.000,00 TL olarak tespit edilmesi rağmen, son heyet tarafından brüt 90.000,00 TL olabileceğinin belirtilmesine göre ilk iki rapordaki belirtilen değerin neden kabul edilmediğine ilişkin hükümde bir değerlendirme yapılmadan ve aynı delilleri değerlendiren son bilirkişi heyetinin farklı bir bedel belirlemesi sonucunda raporlar arasında oluşan çelişki giderilmeden, gerekçe gösterilmeksizin son rapora göre kira bedelinin tespiti doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının ve davacının hükmün fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 14.01.2015 tarhinde oybirliğiyle karar verildi.