Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.ANCAK,Meslek odasına kayıtlı olarak faaliyet gösteren serbest muhasebeci sanığın, yakınanın müdürü olduğu şirketin tasfiye işlemlerini yapmak için herhangi bir yazılı sözleşme imzalanmadan anlaştığı yakınandan farklı tarihlerde şirketin ilgili kurumlara olan borcunu ödemek amacıyla para aldığı, paranın bir kısmını talimata uygun olarak kullanmasına karşın bir kısmını üzerinde tuttuğu ve tasfiyeyi gerçekleştirmediği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda sanığın şirketin tasfiyesiyle ilgili olarak yapması gereken ve yaptığı işlerin neler olduğu ve yakınandan tasfiye işlerinde kullanılmak üzere aldığı paranın kendisinde kalan kısmını ne yaptığının gerektiğinde uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak araştırılması ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre;a- Sanığın, tasfiye işlemleri nedeniyle yapılması gereken tüm işlemleri mesleğinin ve şirketle yaptığı anlaşmanın gereklerine uygun olarak yerine getirdiği ve savunmasındaki gibi kendisinde kalan para üzerinde kullanım amacı dışında tasarrufta bulunmadığı saptanır ise beraatine karar verilmesi,b- Sanığın (a) bendinde belirtilen biçimde davranmadığı ve eylemin suç oluşturduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde ise sanığın 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası'nın 33. maddesine dayanarak Türmob Genel Kurulu'nda alınan 26.10.1996 tarih ve 1996/1 sayılı mecburi meslek kararlarına ilişkin genelgede belirtilen yasağa uymadan vergi dairesi, SSK ve benzeri kurumlara ödeme yapmak üzere aldığı para, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş veya gözetimiyle yükümlü olduğu mal olarak değerlendirilemeyeceğinden zimmet suçunun unsurlarının oluşmayacağı ancak mesleki hizmet ilişkisine dayalı olarak sözü edilen paranın alınmasının TCY.nın 155/2. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerekirken eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,Yasaya aykırı ve katılan OK'nin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.