Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmnen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asil S.. K.. geldi, davalı taraftan gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı şirkete ait Işık Göz Merkezinde diğer davalı Op.Dr.H.. H.. tarafından 30/01/2004 tarihinde gerçekleştirilen Excimer Laser (LASİK) operasyonu sonrasında, bulanık görme şikayeti başgösterdiğini, davalıların yaptığı hatalı göz operasyonu sonucunda değişik hastanelerde tedavi görmek zorunda kaldığını, bundan dolayı görme kaybına uğradığını ayrıca acı ve ızdırap duyduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere hatalı operasyon sebebi ile 6.000,00TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi zararın kanuni faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca operasyonun hastanın yeterli bilgilendirilmesi sonucu ve özenle yapıldığını, operasyonda herhangi bir doktor hatası bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece,3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan verilen 06/12/2010 tarihli raporda "... 30/01/2004 tarihinde Işık Göz Merkezinde Op.Dr. H.. H.. tarafından bilateral lasic uygulandığı ve ardından korneal ektazi geliştiği bildirilen 1972 doğumlu S.. K.. adına düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde kayıtlı bulgular birlikte değerlendirildiğinde, lasic ameliyatı öncesinde yapılan tetkiklerde hastada keratokonus hastalığı bulunduğu anlaşıldığından, bu hastalığın tedavisinin kontakt lens ve cross-linking ameliyatı ile yapıldığı, bu hastalarda refraktif cerrahisi (LASİK) yapılmaması gerektiği tıbben bilindiği, hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun olmadığı.." bildirildiğinden bahis ile davanın kısmen kabulü ile, 5.066,00 Tl maddi tazminat ile 5.000,00 tl manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı,davalı hastahanede davalı doktor tarafından göz ameliyatı olduğunu, davalıların hatalı ameliyatları neticesinde başka sağlık kuruluşlarında tedavi olmak zorunda kaldığı halde bulanık görmesinin devam ettiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır. Borçlar Yasası'nın 47.( TBK 56) maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Davacı, 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu raporuna göre "... hastada keratokonus hastalığı bulunduğu anlaşıldığından, bu hastalığın tedavisinin kontakt lens ve cross-linking ameliyatı ile yapıldığı, bu hastalarda refraktif cerrahisi (LASİK) yapılmaması gerektiği tıbben bilindiği, hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun olmadığı.." dolayısı davalı doktorun kusurlu olduğu dosya kapsamı ile sabittir.Davacı,bu ameliyat sonucunda başka sağlık kuruluşlarında, ameliyat sonucunu düzeltmek gayesi ile tıpbi girişimlerede maruz kaldığı açıktır. Bütün bunların davacıda bırakacağı olumsuz tesirler ve yukarıda belirtilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının çok az olduğunun kabulü gerekir.O halde, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda takdir edilecek daha makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 3.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.