MAHKEMESİ : SASON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/10/2014NUMARASI : 2012/124-2014/90DAVACI : Ş.. C..DAVALILAR : 1- D.. M.. VEK.Av. O.. G..2- D.. S..Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, dava dilekçesi ile; tarlasının yakınından geçen enerji nakil hattında oluşan kıvılcım nedeni ile yangın çıktığını; ekinlerin, fidanların yandığını, çitlerin kullanılamaz hale geldiğini, davalı kurumun zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek; 25.000.00 TL nin olay tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 12.750.00 TL nin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. (G.Antalya B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012.İst.sh.533.535.)Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince; "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." (TBK. 69.maddesi). Belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, davalı, zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan enerji hattının yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlardan sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın olumsuz koşulu ise, zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olmasıdır.Mahkemece keşif yapılmış, keşfe katılan elektrik ve ziraat mühendisi bilirkişiler raporlarını sunmuşlardır. Ziraat mühendisi bilirkişi, Sason İlçe Tarım müdürlüğü verilerine dayanarak hazırladığı raporunda; ceviz, üzüm, nar, incir ağaçlarındaki zararı 4.705.00 TL, buğdaydaki zararı 2.403.46 TL olarak (toplam; 7.108.46 TL ) hesaplamış, davalı yanın itirazı üzerine başka rapor alınmış, farklı ziraat mühendisi bilirkişi Batman ili verilerine dayanarak hazırladığı raporunda ağaçlardaki zararı 15.718.65 TL, buğdaydaki zararı 1.281.22 TL olarak (toplam; 16.999.87 TL ) hesaplamıştır. Mahkemece, sonraki rapor benimsenerek, bir miktar hakkaniyet indirimi yapılmış ve hüküm oluşturulmuştur.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi aracılığı ile yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Mahkemece, uzmanlardan oluşan yeni bilirkişi kuruluna (ziraat mühendisi) iki rapor arasındaki çelişkileri gideren, itirazları karşılayan, Yargıtay ve taraf denetimine açık, hesaplama yapılırken Sason İlçe Tarım Müdürlüğü verilerine dayanan, yapılmayan giderleri göz önünde bulunduran bilirkişi raporu hazırlatılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken çelişkili raporlardan sonrakine dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ayrıca, keşfe katılıp raporunu hazırlayan elektrik mühendisi bilirkişi ek raporunda; kusur konusunda görüş sunması için, gerekli belgelerin neler olduğunu bildirmiştir. Bu belgeler dosyaya sunulduğu halde, dosyanın yeniden bilirkişiye ulaştırılması sağlanarak, ek raporu tamamlatılmamıştır.Mahkemece; davalı kurum açısından, yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin; davacı açısından ise, olaydaki (müterafik) kusuruna, zararın doğmasını ve artmasını önleyecek tedbirleri alıp almadığına ilişkin değerlendirmeler içeren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların kusur oranlarının da gerekçeleriyle açıklandığı uzman bilirkişi raporu (elektrik mühendisi) hazırlatılarak, varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik araştırma, inceleme ile yarım kalan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.