Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2281 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24115 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ............ Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkNitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanıklar hakkında TCK'nın 204/1. maddesinden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, ........ Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırılması üzerine mahkemesine gereği yapılmak üzere iade edilmesine rağmen, bu konuda bir karar verilmediği anlaşıldığından, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılan incelemede;Sanık ............'in ekonomik sıkıntıya girmesi nedeniyle yeğeni olan diğer sanık ..................'den yardım istediği, sanık ............'un da kendisine bir senet getirmesi halinde bu senedi teminat amaçlı bankaya verip para temin edebileceğini söylemesi üzerine, sanık ..............'ın yanında çalışan katılan ................'nu borçlu göstererek, alacaklısı .............. olan 5.000 TL bedelli senedi sahte olarak düzenleyip sanık ............'a verdiği, sanık ..............'un da suça konu senedi .................... şubesine teminat olarak vererek banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden kredi çektiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine banka tarafından senedin icra takibine konulduğu, senette borçlu olarak görünen katılanın imzaya ve borca itirazı üzerine senette borçlu adına atılmış imzanın katılana ait olmadığının tespit edildiği şeklindeki olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların atılı suçların unsurlarının oluşmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanıkların, sahte belge ibraz etmek suretiyle açılmaması gereken bir kredinin tahsisini sağlamaları şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 158/1-j maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle aynı kanunun 158/1-f maddesi gereğince mahkumiyetlerine hükmolunması,2- Suçtan elde edilen haksız menfaatin tahsis edilen kredi bedeli olması ve suça konu senedin teminat olarak verilmesi üzerine sanık ..........'a tahsis edilen kredi miktarının dosya kapsamından kesin olarak tespit edilememesi karşısında, tahsis edilen kredi miktarının ilgili banka şubesinden sorularak, adli para cezasının bu miktara göre belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kabul ve uygulamaya göre de;5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde adli para cezası tayini,TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.