T.C.D A N I Ş T A YONUNCU DAİREEsas No : 2013/5202Karar No : 2016/2279Temyiz Eden (Davacı) :Vekili :Karşı Taraf (Davalı) :İstemin_Savunmanın Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAHüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:Dava; ... A.Ş'nin, Geliştirme ve Destekleme Fonu kapsamında kullandığı Irak Programı kredilerini vadesinde ödemediğinden bahisle sözü edilen kredi ve faizinin 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi kapsamında kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen 191.798,84-TL tutarlı 10/8/2012 tarih ve 2012/01 takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.İstanbul 6. İdare Mahkemesince; ... A.Ş. ile imzalanan kredi sözleşmesinden doğan, kaynağı Güçlendirme ve Destekleme Fonu olan borcun, ödenmemesi üzerine Hazine alacağına dönüştüğü ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsilinin yapılması amacıyla, anılan şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı tarafından, anılan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1. maddesinde, Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i kamu alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve kamu hizmetleri tatbikatından doğan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.Anılan Kanunun 1. maddesinde, özel hukuk hükümlerine tabi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların takip ve tahsilinde, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı yönünde bir kural bulunmamaktadır.Dava dosyasının incelenmesinden; ...Anonim Şirketi'nin Irak'a yaptığı ihracat bedelini körfez krizi sebebiyle tahsil edememesi üzerine ihracattan tahsil edilemediği tespit edilen ihracat alacağına istinaden kaynağı Güçlendirme ve Destekleme Fonundan sağlanmak üzere teminat karşılığında Türk Eximbank'tan 31.590,00 USD tutarında döviz kredisi kullandırıldığı, daha sonra 3.4.2000 tarih ve 2000/281 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Güçlendirme ve Destekleme Fonu'nun tasfiye edildiği, 25.2.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun'un 17. maddesinde yer alan hükme istinaden, Güçlendirme ve Destekleme Fonu'ndan aktarılan kaynaklarla Türk Eximbank tarafından kullandırılan kredilerden doğan alacakların, fonun tasfiyesiyle birlikte Hazine alacağına dönüştüğü, bu sebeple kredi borçlularının 6111 sayılı Kanun'dan faydalanmak istemeleri halinde gereğinin yapılması aksi halde alacakların 6183 sayılı Kanun kapsamıda takibi için ilgili merciilere bildirimde bulunulması konusunda Banka'nın görevlendirildiği; ... Anonim Şirketi'nin kredi borcunun şirketten tahsil edilemediğinden bahisle 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi kapsamında şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına 191.798,84TL tutarlı, 10/8/2012 tarih ve 2012/01 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine anılan ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.Olayda; dava konusu alacak, ...Anonim Şirketi ile Türk Eximbank arasında imzalanan özel hukuk hükümlerine tabi bir kredi sözleşmesinden kaynaklandığından ve anılan Banka tarafından sağlanan kredinin finansmanının Güçlendirme ve Destekleme Fonu olması da, kredi alacağının hukuki niteliğini değiştirmeyeceğinden; söz konusu alacağın, adli yargı yerinde açılacak bir alacak davası ile takip ve tahsil edilmesi gerektiği açıktır.Bu durumda, özel hukuk hükümlerine tabi olan kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık konusu alacağın takip ve tahsili 6183 sayılı Kanun kapsamında yapılamayacağından, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre düzenlenen dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 30.4.2013 tarih ve E:2012/2339, K:2013/882 sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 22.4.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.