Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yapılan incelemede, taşınmazın 22.07.1983 tarihli Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm uygulaması imar planında yeşil alan olarak belirlendiği ve davalı idarece e atılmadığı tespit edilmiştir.Her ne kadar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı uyarınca, imar planında park ve yeşil alan gibi kamu hizmetine ayrılmış bulunan yerlere el atılmamış olsa dahi bedeline hükmedileceği ve taşınmazın aynına ilişkin bu davanın görülme yeri 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca adli yargının görevi içerisinde ise de;Dava konusu taşınmazın, Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesinde, yeşil alan olarak ayrılmış olduğu gözetilerek, 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu'nun 5.maddesindeki “yeşil alan sayılan yerlerde mahalli mahsullerin yetiştirilmesine devam edilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur.SONUÇDavacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.