Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2272 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6327 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2013/209-2014/66Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, hor kullanma ve hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili özetle; müvekkil ile davalı arasında 01.01.2011 başlangıç tarihli, on yıl süreli kira sözleşmesi ile davacıya ait taşınmazın market olarak kullanılmak üzere davalıya kiralandığını, kiracının taşınmazın anahtarını teslim etmediğini, taşınmazda yapılan tespitle hasar tespit ettiklerini, 29.000 TL'lik hasar bedeli ve bir aylık kira kaybı 3.300 TL olarak toplam 32.300 TL alacağın dava tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, taşınmazı tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Davada dayanılan 01.01.2011 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiracının kiralananı tahliye etmesinden sonra davacı tarafından kiralanana verilen hasarların saptanması için İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013 / 16 Değişik İş sayılı dosyası ile 13.2.2013 tarihinde tespit yaptırılmış, yapılan inceleme sonucu kiralanandaki parkenin, camların, kepenklerin ve camların zarar gördüğü, iki adet WC nin yıkıldığı belirtilerek tespit tarihi itibariyle 29.000 TL hasar bulunduğu, hasarın hor kullanma nedenli olduğu ve tamir süresinin 30 gün olduğu bildirilmiştir. Tespit raporunun davalıya tebliğ edildiği, davalının rapora itiraz etmediği görülmektedir. Davacı, açmış olduğu işbu dava ile tespit bilirkişisi raporu ile belirlenen 29.000 TL hasar bedelinin ve bir aylık kira bedeli 3.300 TL nin tahsilini talep etmektedir. Yargılama sırasında davalı taraf, tespit raporuna itirazlarını bildirmiş ise de, mahkemece bu rapor çerçevesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.1086 Sayılı HMUK'nun 368-374 (6100 Sayılı HMK'nun 400-406 ) maddelerinde düzenlenmiştir. Bu kısımda tespit raporuna itiraz konusunda açık düzenleme yer almamakla birlikte, yasanın 373. maddesinin yollaması ile aynı yasanın 283. maddesine göre, yokluğunda tespit yapılan tarafın bir haftalık süre içinde tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu süre 6100 Sayılı HMK'nun 281. maddesinde iki hafta olarak düzenlenmiştir Bu rapora itiraz edilmez ya da itiraz süresi geçirilirse tespit bilirkişisi raporu taraflar bakımından kesinleşir. Ancak, bu kesinleşme mahkeme açısındangeçerli değildir. Mahkeme bilirkişiden tamamlayıcı bilgi alma, açıklama isteme ve yeni bilirkişi incelemesi yaptırma yetkisini hüküm verilinceye kadar her zaman kullanabilir. Tespit raporuna süresinde itiraz etmeyen tarafın dava sırasındaki itirazı da 1086 Sayılı HMUK'nun 283. maddesi anlamında artık teknik bir itiraz olmayıp mahkemeden bu yetkisini kullanmasını istemesinden ibarettir. Bu itibarla, davalı tarafın yokluğunda yapılan tespit sonrasında alınan ve itiraza uğrayan, tespit raporunun hükme esas alınması usul ve yasaya aykırıdır.Bu durumda mahkemece, tespit raporunda belirlenen bulgulardan hareketle dosya üzerinden konusunun uzmanı bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yaptırılarak, öncelikle, hasarın hor kullanım sonucunda mı, yoksa normal kullanımdan mı kaynaklandığının belirlenmesi, tahliye tarihindeki rayiç birim fiyatları üzerinden yeniden fiyat değerlendirmesi yapılması, yıpranma payı düşülüp düşülmeyeceği hususlarında denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.