Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2271 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26131 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ............... Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, tehditDolandırıcılık ve tehdit suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ile katılanın uzun zamandır alış verişlerinin söz konusu olduğu, sanık .... ...'in katılana, Doğubayazıt'ta bir şahsın 70-80 kg altın bulduğunu, bu altınların tanesini 100 TL'ye satacağını söyleyerek, altınları ortak almaları için katılandan para istediği, katılanda güven telkin etmek amacıyla ilk aşamada 20 adet gerçek altını numune olarak katılana verdiği, karşılığında da altınları geri getirdiğinde iade etmek kaydıyla 5.000 TL aldığı, katılanın numune altınlarının gerçek olduğunu öğrenmesi üzerine sanık ile tekrar buluştuğu, bu sefer önceden alınan 20 adet altın ile birlikte toplam 300 adet altın karşılığı 10.000 TL'lik senet, 18.500 TL ile 750 Euro nakit parayı sanık ... ....'e teslim ettiği; ancak, sanığın katılana altınları birkaç gün sonra getireceğini söylediği, bunun üzerine katılanın birkaç gün sonra sanığın yanına gittiğinde, sanığın katılana parasını vermediği gibi "Bu dağlar bizden sorulur, bir daha buraya gelirseniz burası size mezar olur, sizi vurup öldürürüz." diyerek tehdit ettiği şeklindeki olayda1- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçun subutuna, eylemin hukuki nitelikte olduğuna, suçun unsurları itibariyle oluşmadığına ve mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2- Tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçun subutuna, eylemin hukuki nitelikte olduğuna, suçun unsurları itibariyle oluşmadığına ve mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükmün gerekçe kısmında, “5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince; suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın amacı dikkate alınarak yasada yazılı alt sınırdan ayrılmak gerektiği kanaatine varılarak alt sınırdan ayrılarak temel ceza tayin olunacağı” belirtildiği halde, hüküm fıkrasında alt sınırdan ceza tayin edileceği belirtilip, alt haddin üzerinde olacak şekilde 1 yıl hapis cezasına hükmedilmek suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.