Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2265 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 121 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ : .................... Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkDolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mülteci olarak sığınma başvurusu ile Türkiye'de bulunan ve temyiz incelemesi dışında olan ................'nun, Kadıköy'de internet kafesi olan sanık Z... ....'in iş yerinde tanıştığı .... ..... isimli bir şahıs aracılığıyla .......... ve ............ ile irtibat kurduğu ve suç tarihinden yaklaşık iki ay kadar önce .......... Otelinde buluştukları, ...........'nun yanında sanık ... ...'in de bulunduğu, .....'nun burada şikayetçiler ......... ve ............'ne siyah dolar olarak tabir edilen kağıtları bazı sıvı ve tozlar kullanarak gerçek dolara dönüştürdüğünü anlattığı, daha sonra hep birlikte Vatan caddesinde bulunan bir eve gittikleri ve burada ..........'nun siyah bir kağıt üzerine, bahsettiği sıvı ve tozu dökerek kağıdı 100 dolara çevirmek suretiyle ....... ve ........'i ikna ettiği, kullanmış olduğu bu sıvı ve tozlar karşılığında şikayetçilerden 85.000 Euro istediği, fiyatın çok bulunması nedeniyle o tarihte anlaşamadıkları, daha sonra ....... ve ........'in ......aracılığı ile ........ ve ............. ile görüşmeleri neticesinde fiyatın 10.000 dolar üzerinde anlaşmaya vardıkları, .......... ve sanık ........'nin ......... pastanesinde şikayetçilerle buluştukları, şikayetçilerin 10.000 dolar karşılığı olan paraları sanık .......i'nin önünde bulunan ve .....'ya ait çantaya koydukları, sanığın da bu çantayı .........'nun önüne itelediği ve buradan ayrıldıkları,..........'nun parayı aldığı halde şikayetçilere bahse konu toz ve sıvıyı teslim etmediği, böylece sanık ........'in, hakkında daha evvel mahkumiyet hükmü kurulan ............'nun eylemlerine başından beri iştirak ederek dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşılmakla; sanık hakkında bozma ilamına uyularak verilen mahkumiyet hükmünde aşağıdaki bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, sanığın atılı suçu işlemediğine ve suç işleme kastıyla hareket etmediğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğine yönelik ihtarın yapılmaması suretiyle TCK'nın 51/7. maddesine; denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının bildirilmemesi suretiyle TCK'nın 51/8. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 8. paragrafından sonra gelmek üzere "Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine" ve "Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.