Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2256 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3014 - Esas Yıl 2016





Kasten öldürme suçundan... Ağır Ceza Mahkemesinin 24/05/2012 tarihli ve 2015/425 değişik iş sayılı kararı ile müebbet hapis cezasına hükümlü ...'ün, bu cezasının infazı sırasında %77 oranında engelli olması nedeni ile kendisinden elektrik ücreti alınmamasına dair talebinin reddine ilişkin... İnfaz Hakimliğinin 19/08/2015 tarihli ve 2015/1691 esas, 2015/1712 sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine dair... Ağır Ceza Mahkemesinin 07/09/2015 tarihli ve 2015/1130 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4. maddesinde, infaz hakimlerinin görevlerinin;“1-Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak,2-Hükümlülerin cezalarının infazı, müşahedeye tâbi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak,3-Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, tüzük veya yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak,4-Ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarının kendi yetki alanlarına giren ceza infaz kurumları ve tutukevlerindeki tespitleri ile ilgili olarak düzenleyip intikal ettirdikleri raporları inceleyerek, varsa şikâyet niteliğindeki konular hakkında karar vermek,5-Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak” olarak sayıldığı,Mezkur Kanun'un İnfaz Hakimliğine şikayet ve usulün düzenlendiği 5. maddesinin ise; "Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, her halde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabilir,Şikâyet, dilekçe ile doğrudan doğruya infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet başsavcılığı veya ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. İnfaz hakimliği dışında yapılan başvurulur hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan şikayet tutanağa bağlanır ve bir sureti başvurana verilir.Şikayet yoluna kendisi ile ilgili olmak kaydıyla hükümlü veya tutuklu ya da eşi, anası, babası, ayırt etme sahip çocuğu ve kardeşi, müdafii, kanuni temsilcisi veya ceza infaz kurumu ve tutukevi izleme kurulu başvurabilirŞikayet yoluna başvurulması, yapılan işlem veya fâaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak, infaz hakimi giderilmesi güç veya imkansız sonuçların doğması ve işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.Kanunlarda başka bir yargı merciine bırakılan konulara ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlendiği,İnfaz Hakimliğince şikayet üzerine verilen kararlar başlıklı 6. maddenin birinci fıkrasının ise "Şikâyet başvurusu, 5'inci maddede yazılı sürenin geçmesinden sonra veya infaz hâkimliğinin görev ve yetki alanı dışında kalan bir işlem veya faaliyete karşı ya da başvuru hakkı olmayan kimselerce yapılmışsa infaz hâkimi, başvuru dilekçesini esasa girmeden reddeder, şikâyet başvurusu başka bir yargı merciinin görevi içerisinde ise o mercie gönderir." şeklinde olduğu,Mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde;İnfaz Hakimliğinin görevinin ceza infaz kurumunda yer alan tutuklu ve hükümlülere ilişkin cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin şikayet yolu ile kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgeler ile hukukun genel ilkelerine uygunluğunun denetlenilmesine ilişkin olduğu, dolayısı ile infaz hakimliğinin tutuklu ve hükümlülerin talebiyle olsa dahi idare yerine geçerek idari nitelikte işlem tesis edemeyeceği yahut idarenin yetki ve görevi dahilinde olan bir hususta idare yerine red kararı veremeyeceği, bu husustaki görevinin münhasıran idarenin faaliyet ve işlemlerinin denetiminden ibaret olduğu, somut olayda hükümlünün talebinin %77 oranında engelli olması dayanak gösterilerek ceza evi idaresince kendisinden elektrik parası alınmaması ve daha önceden alınan elektrik paralarının iadesine ilişkin olduğu, bu talebin cezaevi idaresinin idari tasarruf alanına giren bir husus olduğu, hal böyle olunca öncelikle ilgili cezaevi idaresi tarafından hükümlünün talebine yönelik bir karar verilmesi bu karara ilgililer tarafından mezkur Kanunun 5/1. maddesi uyarınca infaz hakimliği nezdinde şikayette bulunulması durumunda ancak infaz hakimliği tarafından idarenin işlemine yönelik inceleme yapılabileceği, henüz cezaevi idaresi tarafından usule uygun olarak tesis edilmiş bir idari işlem bulunmadığı dolayısı ile infaz hakimliğinin görev ve yetkisinden söz edilemeyeceği cihetle, 4675 sayılı Kanun’un 6/1. maddesi uyarınca başvurunun esasa girmeden reddi gerekirken, yazılı şekilde esasa ilişkin inceleme yapılarak red kararı verildiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 25/01/2016 gün ve 94660652-105-01-11574-2015-E. 2067/7271 sayılı yazılı istemlerine müsteniden Dairemize ihbar ve dosya gönderilmekle, gereği görüşülüp, düşünüldü;TÜRK MİLLETİ ADINAAdalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 07/09/2015 tarihli ve 2015/1130 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.