MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti... ile ... ... ve ... aralarındaki muhdesatın tespiti davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 katlı ahşap evin mirasbırakanın sağlığında vekil edeni tarafından yapıldığını açıklayarak, 2 katlı ahşap evden oluşan muhdesatın vekil edenine aidiyetine ve tapuya şerh verilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı ... ... vekili ve davalı ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece, davacı tarafından dava edilen taşınmazın davacı tarafından yapıldığı ve mülkiyetinin davacıya ait olduğu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Muhdesat değerinin 1.240.00TL olduğu ve HUMK'nun 8. maddesi gereği Mahkemenin görevsizliğine dair önceki hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin ... tarih, ... sayılı ilamıyla özet olarak “ ... taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak dava konusu muhdesatın dava tarihindeki değeri ve dolayısıyla mahkemenin görev hususunun duraksamaksızın belirlenmelidir.." gereğine işaret edilmek suretiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.Dava, taşınmaz üzerindeki 2 katlı ahşap ev niteliğindeki muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosyada toplanan delillere uygun düşmemiştir.Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda Mahkemece araştırılması gereken husus muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır.Toplanan deliller ve tanık beyanlarından, dava konusu binanın yapımı sırasında tarafların ortak mirasbırakanın 60-65 yaşlarında olduğu, işinin olmadığı, davacının madende çalıştığı ve kazandığı parayı mirasbırakana verdiği, bu şekilde evin yapımında çalışan işçilerin parasının ödendiği, evin davacının nam ve hesabına yapıldığı, mirasbırakanın evin yapımı esnasında taşınmazın başında bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ortak mirasbırakanı İbrahim Ok'un ev yapılırken taşınmazın başında bulunması muhdesatın davacının nam ve hesabına yapıldığı sonucunu değiştirmez.Hal böyle olunca; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.