MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu, sair ihalenin feshi nedenleri yanında; kıymet takdiri raporunda taşınmazın brüt alanının 450 m2 gösterildiği halde gerçekte brüt 510 m2 olduğunu yine gerçek değerinin 712.300. TL olduğu halde 525.400,00 TL olarak gösterildiğini; zemin kattaki bir odanın, birinci kat ve çatı katındaki balkonların, emniyet alarm tesisatı,güneş enerjisi, lpg tankı, şömine, barbekü ve Amerikan bar ve banyodaki jakuzilerin ilanda gösterilmediğini; kıymet takdiri raporuna itirazını icra dairesine yaptığını, icra dairesinin bu itirazını dikkate almayıp konuyu mahkeme önüne taşımadığını, kıymet takdiri ve satış ilanının hatalı olduğunu ileri sürülerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.İİK’nun 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir.İhale edilen taşınmazın esaslı vasıflarında hata var ise, bu durum kıymet takdiri tebliği ile öğrenilmiş sayılacağından, İİK'nun 134/2. maddesindeki ıttıla tarihi kıymet takdiri tebliği ile başlar. Somut olayda, kıymet takdiri raporu şikayetçi borçluya 21/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği halde 7 günlük yasal sürede icra mahkemesine kıymet takdirine itirazda bulunmamıştır. Borçlunun aynı sürede icra mahkemesi yerine icra dairesine yaptığı kıymet takdirine itiraza ilişkin başvurusu hukuki sonuç doğurmaz. Hal böyle olunca, icra mahkemesi nezdinde itiraz edilmediği için kıymet takdirinin kesinleştiği, satış ilanının tanzimi sırasında kesinleşen kıymet takdirinin esas alındığı görülmektedir.O halde, mahkemece; satış ilanının, itiraz edilmeden kesinleşen kıymet takdirine uygun olarak düzenlendiği hususu göz ardı edilmek sureti ile bu aşamada borçlunun, taşınmazın oda ve balkon sayısının eksik, m2 miktarı ve değerinin düşük gösterildiğinden kıymet takdiri işleminin hatalı ve satış ilanında taşınmazın esaslı unsurlarının yanlış ve eksik gösterildiğine yönelik iddiasının artık dinlenilmesine olanak bulunmadığı düşünülmeksizin istemin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.