Tebliğname No : 15 - 2011/312173MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/04/2011NUMARASI : 2010/88 (E) ve 2011/107 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanık Hasan'ın fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği diğer sanık Şahin'i elinde altın olan-satıcı (Muğla'lı) A. T.. olarak mağdur (asker arkadaşı) Recep'e tanıtması sonrasında, ortak şekilde altınlardan uygun fiyata alım yapabileceklerini söyleyip mağduru teşvik etmesi, verilen numunenin altın olduğunun öğrenilmesi üzerine bir miktar altını birlikte almaya karar verip, yeniden Ali adlı şahısla buluşulduğunda, sanık Hasan'ın 3.000, mağdur Recep'in ise 4.200 TL'yi, altınları getirmesi için A.T.. ismini kullanan sanık Şahin'e vermelerini müteakip, aldığı parayla onların yanından ayrılan sanık Şahin'in geriye dönmemesi, bilahare sanık Hasan'ın da mağdurdan ayrılması, mağdurun ertesi gün sanık Hasan ile telefonda görüştüğünde Ali adlı şahsı bulamadığını söylemesine rağmen mağdurun tesadüfen onları aynı araç içinde görüp polise yakalatması şeklinde vûkubulan sanıkların eylemlerinin "dolandırıcılık" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;12.04.2011 tarihli hükümlerin gerekçesinde sanıkların "dolandırıcılık" suçunu işledikleri kabul edildiği halde; hem tefhim olunan kısa kararda hem de gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil" yerine, kovuşturmaya konu olan suç ile ilgisi olmayan 6136 sayılı Kanunun 13/1.maddesine muhalefet suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması yanında; kararın gerekçe kısmında sanık Hasan hakkında TCK'nın 58.maddesinin tatbik edilmediği yazılmışken sanık Hasan ile ilgisi olmayan "mahkumiyet ilamı" esas alınarak TCK'nın 58.maddesinin bu sanık hakkında da uygulanması suretiyle hükümlerin karıştırılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.