Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22110 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3692 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2013/363714MAHKEMESİ : Cizre 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/07/2010NUMARASI : 2010/678 (E) ve 2010/799 (K)SUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa'nın 8/4.maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,2- Sanığın içinde bulunduğu araçta muhtelif marka 3820 paket suça konu sigara ele geçilmesine ilişkin olayda, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresi 22/06/2010 tarihli Cizre Asliye Ceza Mahkemesine yazdığı cevabı yazıda, kurum zararı olarak 510 TL bildirmiş olup, kurum zararını karşılamak üzere mahkemece verilen süre içerisinde, Gümrük idaresinin zarar miktarı olarak bildirdiği 510 TL'yi sanık İdris 'in 30/06/2010 tarihinde ödediği, 22/06/2010 tarihli kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında bildirilen vergiler toplamının ise 14.079,73 TL olduğu anlaşılmakla; Mahkemece 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca kaçakçılık suçundan doğan ve kamu zararı olarak kabul edilen "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler" toplam tutarını içeren ihtarat yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeksizin “suça konu sigaraların gizli bölme bulunan araç ile taşındığı, eşyaların miktar ve değeri nazara alındığında olumlu kanaat oluşmayan sanık hakkında CMK'nun 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri taktiren uygulanmamış” şeklinde yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3- Hapisten ve gün adli para cezasından çevrilen adli para cezaları taksitlendirilerek 10 eşit taksitte tahsiline karar verilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK.nun 52/4.madde si hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının belirtilmemesi,4- Suç tarihinden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 Sayılı Yasanın 5.maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6.madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı yasanın 106.maddesinin 4 ve9.fıkralarının yeniden düzenlenip, 10.fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı yasanın 106/3.maddesi uyarınca hapse çevrileceğinin belirtilmesi,5- Mahkemece öncelikle; müsadere için 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13.maddesinde belirtilen müsadere şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesinden sonra şartların oluştuğu kabul edildiğinde; 5237 sayılı TCK.nun 54/3.maddesince müsaderenin hakkaniyete uygun olup olmadığı tartışılarak karâr verilmesi yerine; herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın “gizli bölme olduğu anlaşılan 73 DT 367 plaka sayılı aracın TCK 54/1.maddesi gereğince müsaderesine’’ şeklinde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.